Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11427 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27281 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/138896MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 16. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/12/2009NUMARASI : 2007/383 (E) ve 2009/1169 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilikKatılanlar vekilinin temyizinin esasa ilişkin olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;1-Sanığın, Katılan K.. E..'a bir miktar borç para verdiği, katılan K.. E..'un da borcuna karşılık kendisini borçlu, diğer katılan E.. A.. de kefil olarak doldurup imzaladıkları ve diğer kısımlarını boş bıraktıkları miktar kısmını 35.000.00 TL olarak doldurup icra takibine kaynak şeklinde iddia ve kabul edilen somut olayda sübutu halinde eylemin 5237 sayılı TCK.nun 209/1. maddesinde düzenlenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı, öncelikle yüklenen suçun takibi şikayete bağlı bir suç olup şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca suçun uzlaşma kapsamında olduğu anlaşıldığından anılan maddeler uyarınca uzlaştırma hususunun değerlendirilmesi, uzlaştırmanın gerçekleşmemesi durumunda, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında öngörüldüğü üzere, yüklenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatı zorunlu olup, HMK.nun cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispatının olanaklı olmadığı gözetilerek delillerin buna göre araştırılıp tartışılması ve sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilerek suç vasfının tarihinde de yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,2-Kabule göre de; Sanık hakkında hükmolunan cezanın, sabıkasında bulunan kayıtların silinme koşullarının oluştuğu ve verilen cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirildiği belirtilerek TCK.nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği halde; vaki eylemi nedeniyle daha lehe sonuç doğuran ve öncelikle uygulanması gereken 5271 sayılı CMK.nun 231/5. vd. maddelerinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin anılan maddede gösterilen objektif ve subjektif şartlar irdelenmeden "şartları oluşmadığından" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-Kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine vekalet ücretine hükmolunmaması,Yasaya aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.