Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11321 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25998 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/294577MAHKEMESİ : Yalova 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/12/2010NUMARASI : 2009/1253 (E) ve 2010/929 (K)Suç : Mühür bozmaBaşbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarih ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazıya göre, U..Elektrik Dağıtım A.Ş'nin suç tarihinden sonra 31.08.2010 tarihinde özelleştirilmiş olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 02.03.2010 gün ve 2010/9-47 esas, 2010/45 karar sayılı ilamı ile dairemizin benzer nitelikteki yerleşik kararlarında belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için objektif ve subjektif koşulların bir arada bulunmasının gerektiği, bu şartların sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul etmesi, daha önce kasıtlı başka suçtan sabıkasının bulunmaması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri itibariyle ve duruşmadaki tutum ve davranışlarına göre yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaate varılması, suçun işlenmesiyle oluşan mağdur ve kamunun zararının aynen iade, tazmin ve önceki hale getirme suretiyle giderilmesinden ibaret olduğu, bu durumda sanığın suç tarihi itibariyle sabıkasız oluşu, suçun niteliği gereği giderilmesi gereken bir zararın bulunmaması karşısında, 5271 sayılı CMK'nun 231/5. vd. maddelerinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin anılan maddede gösterilen objektif ve subjektif şartlar irdelenmeden dosya kapsamı ile uyumlu olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,2- Mühür bozma suçunun temas ettiği 5237 sayılı TCK'nun 203/1. maddesinde seçimlik ceza öngörülmesi ve aynı Kanunun 50/2. maddesinde ise, “hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” hükmünün yer alması nedeniyle, tercihen belirlenen hürriyeti bağlayıcı cezanın sonradan paraya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.