Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10969 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25487 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2012/279482MAHKEMESİ : Siverek 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/01/2009NUMARASI : 2008/243 (E) ve 2009/13 (K)SUÇ : Mühür bozma1-TCK’nun 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Burada kamu idaresinin veya yasa ile yetkili makamlarının emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için eşyayı koruma altına alan ve başkalarının eşya üzerinde işlemde bulunmalarını önleyen iradesi, yasaya uygun olarak konulan bir mühürle açıklanmakta olup, bu mührün açığa vurduğu iradeyi etkisiz hale getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem ile suç işlenmiş olmaktadır. Mühür bir işaret ve semboldür, o nedenle mührün maddi varlığına el sürülüp sürülmemesi suçun oluşmasına etkili değildir. Bu husus; anılan maddede açıkça mührün konuluş amacına aykırı hareket etmek olarak belirtilmiştir. Zira, önemli olan mühürle sağlanmak istenen amacın engellenmesidir. Dolayısıyla bu amacı ihlal etmeyen bir eylem nedeniyle mühür bozma suçunun işlendiğinden de söz edilemeyecektir.İnceleme konusu somut olaya gelince; sanığın işyerinde 31.10.2006 tarihinde görevli memurlarca yapılan incelemede, harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında mühür bozma suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de, suçun oluşması için usulüne uygun mühürleme işleminin yapılması gerektiği, ancak trafodan harici ikinci bir hat çekilerek sayaçtan geçirilmeden kaçak elektrik kullandığının tespiti karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan mühür bozma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,2-Kabule göre de,Sanık hakkında mühür bozma suçundan hüküm kurulurken seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra TCK'nun 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.