MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nüfus cüzdanında sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetSanığın, katılana ait kimlik bilgilerine göre muhtarlıktan aldığı nüfus cüzdan talep belgeleri ile kimlik belgesi düzenlettirerek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; dosya kapsamına göre nüfus müdürlüğü tarafından düzenlenen ve içeriği itibariyle sahte olan nüfus cüzdanlarının aslının ele geçirilemediği, suçun konusunu oluşturan kimlik bilgilerinin kullanılmasıyla suçun temadi edeceği ve suç tarihinin belgenin en son kullanıldığı tarih olacağı, ancak, sanığın bu belgeleri 01.06.2005 tarihinden sonra kullandığına dair dosya içerisinde belge ve bilgi bulunamadığı, bu cihetle suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden öncesine ait olup, eylemin bu tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK.nun 350 ve 80. maddelerine uyacağı gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Yasanın 342/1. maddesi ile ceza tayini yasaya aykırı ise de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nüfus cüzdanında sahtecilik" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.