Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10899 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27488 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilikHÜKÜM : 1) 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 62/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis, belli hakları kullanmaktan yoksunluk ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması 2) 5237 sayılı TCK'nun 202/2, 62/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis, belli hakları kullanmaktan yoksunluk ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması I-Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Tekerrüre esas alınan Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 06.03.2007 tarih 2006/985 Esas ve 2007/192 Karar sayılı mahkumiyet kararının, 5237 sayılı TCK'nun 289/1. maddesi gereğince hapisten çevrilme 740 TL ile doğrudan hükmolunan 240 TL adli para cezasından ibaret olup hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte bulunması nedeniyle tekerrüre esas teşkil etmediği gözetilmeden yazılı şekilde tekerrüre esas alınması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK'nun 58. maddesinin tatbikine ilişkin bölümün çıkartılarak sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanığın,mühürde sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;1-TCK’nun 202. maddesinin 2. fıkrasında yer alan mühürde sahtecilik suçu ayrı bir suç olarak, kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührün sahte olarak üretilmesi veya kullanılmasıyla oluşmaktadır. Sahte mühür üretmek maddede belirtilen kişi,kurum ve kuruluşlara ait gerçek bir mührün bıraktığı eser ve izleri bırakmaya elverişli biçimde taklit birmühür imal edilmesi, sahte mühür kullanmak ise sahte üretilmiş bir mührün onaylayıcı veya belgeleyici fonksiyonuna uygun olarak kullanılmasıdır. Burada fail sahte mührü fonksiyonuna uygun şekilde kullanan kişidir. Dolayısıyla üzerinde sahte mühür basılı bulunan bir belgedeki mühürleme işlemini yapmaksızın sadece sahte mühür izi basılan bir belgeyi kullanan kişinin eylemi sahte mühür kullanma suçunu değil sahte belgeyi kullanma (belgede sahtecilik) suçunu oluşturmaktadır. Bu açıklamalar karşısında somut olayda; oluşa uygun sübutu kabul edilen sanığın ... plakalı motorsiklete ait trafik tescil belgesinin muayene işlemini bir başkasına sahte yaptırmasından ibaret eyleminde, yukarıda açıklandığı şekilde belge üzerinde yer alan sahte soğuk mühür izinin onaylayıcı veya belgeleyici fonksiyonuna uygun olarak sanık tarafından yapıldığına diğer bir ifadeyle sahte mührü sanığın kullandığına ilişkin delil bulunmaması karşısında mühürde sahtecilik suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,2-Kabule göre de; Tekerrüre esas alınan Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 06.03.2007 tarih 2006/985 Esas ve 2007/192 Karar sayılı mahkumiyet kararının, 5237 sayılı TCK'nun 289/1. maddesi gereğince hapisten çevrilme 740 TL ile doğrudan hükmolunan 240 TL adli para cezasından ibaret olup hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte bulunması nedeniyle tekerrüre esas teşkil etmediği gözetilmeden yazılı şekilde tekerrüre esas alınması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.