Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10803 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26432 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, başkalarına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılmasıHÜKÜM : 1- Sanığın TCK.nun 204/1, 43, 53/1. maddelerine göre 6 yıl 3 ay hapis cezası, hak yoksunluğu, 2- 267/1, 269/2, 53/1, maddelerine göre 1 yıl hapis cezası, hak yoksunluğu.1- Şikayetçi ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık hakkında açılan kamu davasından usulüne uygun tebliğ ile haberdar edilen ...'nin duruşmaya gelerek şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve davaya katılma isteminde bulunup katılan sıfatı kazanmaması karşısında; temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,2- Sanık hakkında sahtecilik ve başkalarına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz ititrazlarının incelenemsine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK.nun 61. maddesinde suça uygulanacak cezanın belirlenmesinde tahdidi olarak sayılmış kriterler getirilmiştir. Somut olayda ilgili suç tanımında belirlenen cezanın alt ve üst sınırları arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmünde gösterilen ölçütler dikkate alınacaktır. Bir suçtan dolayı 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar gözönünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkı adalet ve hakkaniyet kurallarına bağlı kalınarak kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen "orantılılık" ilkesi gözetilmelidir. Somut olayda yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olarak üst sınırdan ceza tayini,Yasaya aykırı olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.