Tebliğname No : 11 - 2012/235106MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/10/2010NUMARASI : 2005/1724 (E) ve 2010/1176 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1-Sanığın suça konu bonoya borçlu gözüken Ş.. A.. ve kefil olarak gözüken A.. A..'a ait imzaları atmak suretiyle sahte olarak düzenlediğinin iddia olunması, suça konu bonodaki matbu kısımlar hariç tüm yazı ve rakamların el yazısı ile yazılmasına rağmen tanzim tarihinin kaşe yada numaratör gibi bir aletle basılmış olması karşısında, suç tarihindeki Türk Ticaret Kanununun 688. maddesine göre düzenleme tarihi bononun zorunlu unsurlarından olup suça konu belgedeki düzenleme tarihinin, belgenin E.. E.. H.. Y..'na verilmesi esnasında bulunmadığının tespiti halinde, eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı cihetle, belgede yer alan “15 Ocak 2005” tanzim tarihinin baştan beri bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK. ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanunun ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan hükmün belirlenmesi gerektiği gözetilmeden denetime olanak vermeyecek şekilde karar verilmesi,3-5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığın suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmaması, adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerin ise suç tarihinden sonra işlenen suçlara ilişkin olduğu gözetilerek hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine "sanığın sabıkasının bulunması nedeniyle hakkında 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" denilmek suretiyle yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,4- Kabul ve uygulamaya göre de;a- 5237 sayılı TCK'nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "TCK'nun 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın tamamen infazına" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,c- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (c) bentlerinde yeralan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.