Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10335 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26506 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : 1- Sanıkların sahtecilik suçundan; 765 sayılı TCK'nun 342/1. maddesi gereği 2 yıl, 2- Sanıkların dolandırıcılık suçundan; 5237 sayılı TCK'nun 157/1, 52/4. maddeleri gereği 1 yıl 3 ay hapis cezası ve 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirme I- Sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkümiyetlerine dair hükümlere yönelik müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen suçun tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 24.09.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, II- Sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan mahkümiyetlerine dair hükümlere yönelik müdafilerinin temyiz itirazlarına gelince: Sanık ...'ın, suça konu senedin ön yüzündeki ..." yazısı dışındaki yazıların kendisine ait olduğunu, senedi, alacaklı hanesi boş olarak düzenledikten sonra ...'a imzalatıp sanık ...'a verdiğini savunması, sanık ...'in, sanık ...'dan senedi aldığında ön yüzünün dolu ve arka yüzünde de ...cirosunun olduğunu, kendisinin de ciro yaparak senedi ...'ye verdiğini savunması, sanık ...'nin ise; suça konu senedin ön yüzünü kendisinin doldurduğunu, alacaklı hanesindeki ..." yazısını da kendisinin yazdığını savunması, 15.06.2009 tarihli bilirkişi raporunda "senet muhtevasındaki yazı ve rakamların ..., ... ve ...'ın elinden çıkmadığının" belirtilmesi, 08.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda ise, "...'nin 2. kez alınan elyazılarıyla senet metnindeki yazılar arasında benzerlikler bulunmasına rağmen mukayese el yazılarının harf çeşidi ve yazı stili bakımından senetteki tüm kelimeleri kapsamadığından ileri derecede bir değerlendirme yapılamadığının" bildirilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından sanıklar ..., ... ve ...'nin samimi yazı ve rakam örneklerinin temin edilip, ayrıca senet metninde geçen yazı ve rakamları içeren yeterli miktarda mukayese el yazılarının da yazdırıldıktan sonra; suça konu senedin ön yüzündeki yazı ve rakamlar ile arka yüzünde 1. sıradaki ..." yazısının sanıkların eli ürünü olup olmadığı, aynı kişi elinden çıkıp çıkmadığı ve aynı kalemle yazılıp yazılmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde mahkümiyetlerine hükmolunması, Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.