Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10224 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24395 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Defter ve belge ibraz etmemek, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmakHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetine I- Sanık hakkında “defter ve belge ibraz etmemek” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin olunmuş, cezayı azaltıcı sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama gerekçeleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suçun sübutuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanık hakkında "2004 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak" suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, kamu davasının vergi suçu raporuna ve mütalaaya uygun olarak “2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan açıldığı gözetilmeden, dava konusu yapılmayan "2004 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak" suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı ise de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.