Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10150 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25619 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Defter ve belge ibraz etmemek, sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Sanığın her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetine I- Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesi Ceza Genel Kurulu’nun 06.11.2007 gün ve 167/222 sayılı kararında açıklandığı üzere, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan ve uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 310/son maddesinde belirlenen ve kıyasen uygulanması gereken 1 aylık yasal süre geçtikten sonra 09.04.2010 tarihinde hakim tarafından görülüp havalesi yapılmış olduğundan, 08.03.2010 tarihli hükme yönelik temyiz isteminin aynı sayılı Yasanın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II- Sanık hakkında "defter ve belge ibraz etmemek" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Suçun 24.01.2007 tarihinde işlendiği cihetle yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Yasanın 59. maddesiyle takdiri indirimlerin uygulanıp 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddelerinin değerlendirilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı bir sebebin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,III- Sanık hakkında "2003, 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından verilen karara karşı temyiz itirazlarına gelince;5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, kamu davasının kaçakçılık suçu ve mütalaaya uygun olarak 2003, 2004 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek” suçundan açıldığı, her bir yılın birbirinden bağımsız ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde tek suçtan karar verilmesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2003 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, suç tarihi olan 31.12.2003 gününden iddanamenin düzenlendiği 26.01.2009 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı, “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçu yönünden ise suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 31.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.