Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10123 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27020 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmemek, sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetine1- Sanığın, 'defter ve belge ibraz etmemek' suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının "18 ay "a yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi de gözetildiğinde, kararın gerekçe kısmında sanık hakkında alt sınırdan ceza tayin edileceği belirtildikten sonra, hüküm kısmında temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Sanığın, 'sahte fatura düzenlemek' suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘sahte fatura düzenlemek’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.