Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 0 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25598 - Esas Yıl 2013





Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.11.2013 gün ve 2013/16399/67460 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.11.2013 gün ve KYB.2013/360858 sayılı ihbarnamesi ile;Nafaka hükmüne uymamak suçundan sanık H.'nun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 354. maddesi gereğince takibe konu borcun tamamının ödenmesi veya şikayetten vazgeçilmesi halinde cezanın bütün sonuçları ile birlikte düşeceğine dair, Fatih İcra Ceza Mahkemesinin (kapatılan) 23/12/2010 tarihli ve 2010/564 esas, 2010/860 sayılı kararına karşı yapışan itirazın reddine ilişkin, Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2011 tarihli ve 2011/122 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde; Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2011 tarihli ve 2011/122 değişik iş sayılı kararında, itirazın süresinde olduğu kabul edilip, itirazın esasına ilişkin karar verildiği düşünülerek yapılan incelemede,Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Fatih İcra Ceza Mahkemesindeki (kapatılan) yargılama sırasında, savunmasının alınması amacıyla çıkartılan duruşma gününü bildirir davetiyenin bila tebliğ iade edilmesi üzerine bu kez aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılarak sanığın savunması alınmadan hakkında mahkumiyet kararı verildiği, tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Kanununun 35 ve Tebligat Tüzüğünün 55. maddeleri uyarınca yapılacak tebligat işleminde, tebligat memurunca Tüzüğün 28. maddesinin ilk fıkrasındaki usule göre muhatabın yeni adresinin araştırılması, bulunmama nedenini bu maddede belirtilen usule uygun şekilde tutanağa geçirip, beyanına başvurulan ilgili kişilerin imzası ile tevsik etmesi ve muhatabın yeni adresinin belirlenmemesi durumunda mahkemenin tebligat üzerindeki Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılması yolundaki kaydına uyarak, bu madde uyarınca tebligat yapılması gerekmekte olup; anılan Kanunun 35. maddesi uyarınca yapılan ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde belirtilen şekil şartlarını taşımayan tebligatın geçerli sayılamayacağı anlaşılmakla, bu şekilde usulüne uygun olmayacak şekilde yapılan tebligat sonucu sanığın savunma hakkı kısıtlanarak savunması alınmadan hakkında mahkumiyet kararı verildiği dikkate alınarak yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:İncelenen dosya içeriğine göre kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.06.2011 gün, 2011/122 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.