MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 31/10/2013NUMARASI : 2013/411-2013/558Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/10/2013 tarih ve 2013/411-2013/558 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı B.. A.Ş. tarafından, diğer davalı C.. B.. lehine 125.000 ABD Doları bedelli, 1.12.2006 vadeli senedin 22.3.2002 tarihinde tanzim ve imza edildiğini, B. A.Ş. adına dava dışı .. ve davalı C.. B.. tarafından tanzim edilen işbu senedin, lehtarı davalı C.. B.. tarafından tekrar babası dava dışı ..ciro edildiğini, baba . de oğlu müvekkiline ciro ederek senedi oğlu müvekkiline teslim ettiğini, bononun 18.09.2008 tarihinde icra takibine konulduğunu, senet borçlusu tarafından borca ve imzaya itiraz olmadığından borcun miktarı bakımından takibin kesinleştiğini, B.. A.Ş'nin anne, baba ve çocuklardan oluşan bir aile şirketi olduğunu, dava konusu senedi imzalayan .. şirketin kurucusu olup, o tarihteki fiilen ve hukuken tek hakimi olduğunu, müvekkilinin kardeşi olan davalı C.. B..'in ise senedi imza sirkülerindeki yetkisi gereğince müştereken babasıyla birlikte ayrıca imzaladığını, davalı C.. B..'in şirketin parasını uhdesine geçirdiğini, davaya konu senedin de baba Mehmet Bilal tarafından çocukları arasında dengeyi sağlamak amacıyla diğer bonolarla birlikte müvekkiline verildiğini ileri sürerek, dava konusu senet karşılığı 221.337 TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı def'inde, davalı C.. B.. yönünden husumet itirazında ve ayrıca her iki davalı yönünden derdestlik itirazında bulunmuş, davacının şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalılardan C.. B..'in kardeş olup, aile şirketi olan davalı şirketten C.. B..'in usulsüz olarak para çektiği, bunu dengelemek için şirket büyük hissedarı olan babaları Mehmet Bilal'in dava konusu, zaman aşımına uğramış olması nedeniyle bono niteliğini yitiren ve delil başlangıcı olarak dayanılan bononun keşide edilip anılan şekilde ciro silsilesi ile davacıya verilmesini sağladığının iddia olunduğu, senedin şirket kayıtlarında yer almadığı, bu nedenle aile içi ilişkiye temel ilişki olarak dayanılıp, dayanılan hukuki nedenin ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, senedin ise bono vasfının bulunmadığı, sadece delil başlangıcı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan aynı Yasa'nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, bonoya dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde dava konusu senedin bono vasfının bulunmadığı, sadece yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğundan bahisle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak; davacı tarafın dava konusu bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayandığını ileri sürerek işbu davayı açmış bulunduğunu iddia ve beyan etmesi karşısında, zamanaşımına uğramış bir bononun yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılmayacağı hususunun takdiri Ticaret Mahkemesi'ne aittir. Bu itibarla, mahkemece uyuşmazlığın esasına girilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin ücret-i vekalete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.