Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 989 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11266 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 08/04/2013NUMARASI : 2011/244-2013/113Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/04/2013 tarih ve 2011/244-2013/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, 29.12.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 9 kişinin vefat ettiğini, müvekkilinin işleten sıfatıyla mahkeme kararı ile tazminata mahkum olduğunu, sigorta poliçesi ve taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ve ekleri uyarınca zararın teminat kapsamında olmasına rağmen davalı tarafça ödenmediğini, başlatılan icra takibine de davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, trafik kazasının 29.12.2006 tarihinde meydana geldiğini, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, takibe konu manevi zararların poliçe teminatı kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında davacıya ait otobüslerin işletilmesi sırasında verdiği zararların poliçe teminatı kapsamına alındığı, mağdurların açmış oldukları davalar sonucu icra dosyalarına ödemeler yapıldığı, manevi tazminatında poliçe teminatına alındığı, davacının icra dosyalarına ödeme yaptığı tarihler itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı, davaların ihbar edilmemesi nedeniyle aleyhe oluşan durumun varlığını ispat yükünün davalıda olduğu, rücuya esas davaların ihbar edilmemiş olmasının işbu davaya engel olmadığı, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, icra inkar tazminatı şartlarını oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Ancak, mahkemece icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiş ise de, davacı taraf davaya konu otobüslerin işletilmesi sırasında 3. kişilere zarar verdiğini, haklarında mağdurlarca dava açıldığını, bu durumun teminat kapsamında olduğunu ileri sürerek, icra takibinde ödedikleri miktarın davalıdan tahsilini talep etmiş olup, davaya konu alacağın daha önce görülen davada bilirkişi raporu ile belirlenmesi, davacı tarafından davalıya çekilen ihtarla söz konusu miktarın davalıdan talep edilmesi karşısında alacağın belirlenebilir ve likit özellikte olduğunun kabulü gerekir.Bu itibarla, mahkemece alacağın likit olduğu kabul edilerek, davacı taraf yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 21.255,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.