MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/06/2011NUMARASI : 2009/646-2011/463Taraflar arasında görülen davada Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2011 tarih ve 2009/646-2011/463 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı F..sevk ve idaresinde bulunan halk otobüsüne bindiği esnada şoförün aniden ve hızlı bir biçimde hareket etmesi neticesinde otobüsten düştüğünü ve ayağının üzerinden otobüs geçtiğini, çevredekilerin bağırması üzerine şoförün bu kez otobüsü geri vitese takarak aynı ayağının üzerinden bir kez daha geçtiğini ve müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin meydana gelen olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ibraz ederek 26.004,50 TL maddi tazminatın tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalılar vekili, meydana gelen olayda davacının kusurlu olup, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davacının maddi tazminat talebinin dayanağı bulunmadığı gibi, manevi tazminat talebinin de haksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat talebinin kabulü ile davacının dava dilekçesinde talep ettiği 5.000 TL tazminatın kaza tarihi olan 10.6.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, ıslah dilekçesinde faiz isteği bulunmadığından ıslahla arttırılan 21.004,50 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin ise oluşan zararın ağırlığı, kusur durumu dikkate alınarak kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10.6.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki (2) no'lu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Ancak, tazminatı doğuran trafik kazasının yolcu olan davacının araca binmesi sırasında meydana gelmesi nedeniyle, davalı tarafça, davacının da olayda kusuru olduğu ileri sürülüp, tanık deliline başvurulduğu ve tanık dinletilmek istenildiğine göre, mahkemece davalı tarafın tanık dinletme talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, davalı tanıklarının dinlenilmemesine yönelik gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; kaza tarihinin 20.9.2008 tarihi olmasına rağmen mahkemece hüküm fıkrasında 10.6.2009 tarihi olduğu belirtilmek suretiyle bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.