MAHKEMESİ : MALATYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/11/2013NUMARASI : 2012/313-2013/430Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.11.2013 tarih ve 2012/313-2013/430 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; M. İli Yazıhan ilçesi, D.. Köyü'ndeki yetişmiş kayısı bahçesini G.. Sigorta A.Ş. sigorta ettirdiğini, taşınmaz üzerinde bulunan kayısı ağaçlarının don olayından dolayı büyük zarara uğradığını, Yazıhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/21 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, ağaçlarda yüksek oranda hasar tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla don nedeni ile 19.686,00 TL'nin ürün kaybının meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu edilen don olayının ürünün çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, don rizikosunun ise meyve bağlama dönemini kapsadığını, bu nedenle rizikonun sigorta teminatı dışında kaldığını, davacının meydana gelen don olayı nedeni ile dekar başına 150,00 TL olmak üzere telafi amaçlı destek ödemesi aldığını, böylece davacının dava konusu olay nedeniyle uğradığı zararın devlet tarafından karşılandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; don olayının ağaçların meyveye döndüğü dönemde meydana geldiği, buna göre meydana gelen zararın sigorta poliçesi teminatı kapsamında kaldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 18.560,48 TL'nin son hasat tarihi olan 11.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Ancak, davalı savunmasında, sigortalı davacının poliçesinin zeyil edilmiş olduğu ve bu duruma bağlı olarak da sigortalıya prim iadesinin gerçekleştiği hususlarının göz önünde bulundurularak hesaplanan tazminattan sigortalının prim borcunun hesabı ile prim borcu tutarının tazminattan düşürülmesi isteminde bulunmuştur. Bilirkişi raporunda ise, 18/02/2010 tarihli 15.000,00 TL bedelli sigorta poliçesinde belirtilen 1.125,52 TL prim borcu mahsup edilmiş ise de, esasen 04/10/2010 tarihinde düzenlenen 28/02/2010 başlangıç tarihli zeyilname ile sigorta bedeli 48.200,00 TL'na yükseltilmiş olup prim tutarı 3.609,29 TL olarak belirlenmiştir. O halde davacıya ödenmesi gereken sigorta tazminatından mahsubu gereken prim borcunun tutarı konusunda bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, davacının ödemesi gereken prim tutarının ne olduğu, ne miktarının ödendiği ve kendisine ne miktar iade edildiği araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.