Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9771 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4830 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2012NUMARASI : 2012/48-2012/91Taraflar arasında görülen davada Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.11.2012 tarih ve 2012/48-2012/91 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27.05.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. H.Ö.ile davalılar vekili Av. İ.. A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı T. . Makine San. Ltd. Şti'nin ortağı olduğunu, davalıların 13.09.2003 tarihli ortaklar kurulu kararı ile anılan şirkete müdür tayin edildiğini, 08.01.2004 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de müdürlerin 01.01.2004 tarihinden itibaren aylık (2.655.000.000) TL ücret almasına karar verildiğini, bu ücretin sırasıyla 09.07.2004 ve 05.01.2006 tarihli ortaklar kurulu kararları ile (5.000.000.000) TL ve (7.775) YTL'ye yükseltildiğini, müvekkilinin toplantılara çağrılmaması, anasözleşmenin 11. maddesi gereğince oybirliğiyle alınmaması ve davalılar Y.. B.. ve N.. S..'in ortak vekili sıfatıyla toplantılara katılması nedeniyle bu ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunu, davalıların bu eylemiyle müvekkilinin ve şirketin zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik her bir davalıdan (300.000) YTL'nin temerrüt faiziyle birlikte tahsili ile anılan şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının ücretlere zimnen muvafakat ettiğini, geçerli karar olmasa da müdürlerin ücret alabileceğini, zararın kanıtlanması gerektiğini savunarak, davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini istemiştir. Mahkemece, görevsizliğe dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyulmuş, ortaklar kurulu toplantısına çağırılmayan ortağın ortaklar kurulu kararının iptali davası açabilmesinin mümkün olduğu, yokluk ile geçersiz olan kararların iptali için dava açma süresi bulunmadığı, ana sözleşmenin 11. maddesine göre dava konusu edilen 3 ortaklar kurulu kararlarındaki yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin belirlenmesine ilişkin kararların yokluk ile malul olduğu, şirket yönetim kurulu üyelerine belirlenen ücretlendirmelerin geçersiz olduğu, sorumluluğun oluşması için bu kararlardan dolayı ayrıca şirketin de zarara uğramış olması gerektiği, şirket müdürlerinin görevi 11/09/2006'da bitmesine rağmen şirket müdürlerine aylık ödemelerin 31/12/2007 tarihine kadar yapıldığı, şirket müdürlerine ücret miktarı belirlenmesi ve ödenmesi kararları geçersiz ise de hiç kimsenin ortak dahi olsa ücretsiz bedava çalışması mümkün olmadığı, ortaklar kurulu kararı olmasa dahi çalışan kişilere yapmış olduğu işine münasip olarak ücret ödemesi gerektiği, davacının zarara ıttıla ettiği tarihin tespit edilemediği, sorumluluk davalarında ibra ile sorumluluktan kurtulabilmek için sorumluluk konusu olayın ibra yapılırken görüşülüp tartışılmış olmasının gerektiği, davada 01/01/2004 tarihinden itibaren yapılan ücretlendirme ile ilgili kısım talep edilmiş olduğundan davanın açıldığı 13/06/2007 tarih itibari ile 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçmemiş olduğu, zararın ortaklar kurulu kararı ile oluştuğu, davalılardan N.. S.. ve Y.. B..'un dava konusu şirketin ortağı olmadıkları, eşlerinin ortak oldukları, bu davalıların ortaklar kuruluna vekaleten katıldıkları, zararın oluşmasında bilgilerinin mevcut olduğu ve kötü niyetli olduklarının kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, TTK’nın 556. maddesindeki atıf nedeniyle 309. maddesine dayalı, zarar gören pay sahibinin uğradığı dolaylı zararın, limited şirket müdürleri davalılardan tahsili ile şirkete verilmesi istemine ilişkin olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dışarıdan müdür olan davalılardan Y.. B.. ve N.. S..'e görev süreleri dolmuş olmasına rağmen müdürlük ücreti ödenmesine devam olunduğu belirlenmiş, mahkemece ödenen bu ücretlerin de anılan davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Oysa, müdürlük görev süreleri dolmasına rağmen şirkette çalışmaya devam etmiş olmaları halinde bu süreye ilişkin olarak dahi anılan davalıların şirkette yaptıkları görevle uyumlu münasip bir ücrete hak kazanacakları kuşkusuz olup, mahkemece bu ilke nazara alınarak anılan bu davalıların hukuki durumlarının denetlenebilir bir şekilde tayin ve takdir edilmeleri gerekirken, yanlış ilkeden hareketle yazılı miktara hükmedilmesi doğru olmamış, kararın davalılardan Y.. B.. ve N.. S.. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılardan Y.. B.. ve N.. S.. yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Y.. B.. ve N.. S..'e verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.