MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/04/2013 tarih ve 2011/97-2013/104 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ... Şubesi nezdinde, müşterilerinden aldığı kıymetli evrakın tahsili amacıyla kullandığı bir hesabının bulunduğunu, daha sonradan bu hesabından temlik cirosuyla verdiği çek bedellerinin, dava dışı ... Kırtasiye Ltd. Şti. ve Ofisma A.Ş.'nin davalı bankaya olan tüm kredi borçlarının tahsilinde kullanılmasını kabul ettiğine dair 22.09.2000 tarihli bir talimat verdiğini, ancak davalı bankanın tahsil ettiği çek ve senet bedellerini anılan şirketlerin kredi borçlarının karşılanması için kullanılmadığını, bunun üzerine 01.02.2001 tarihli ihtarname ile bu paraların bir başka bankadaki hesaba .... yapılması talimatını verdiğini, davalı bankanın bu kez tahsil edilen paraları bloke ettiği gibi, karşılıksız çıkan çek ve senetleri de müvekkiline iade etmediğini, davalının iadesi gereken bu çek ve senetlerin zaman aşımına uğramasına neden olduğu, bununla da yetinmeyip bir kısım çek ve senetlere dayanarak müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, oysa müvekkilinin çek ve senetleri sadece yukarıda açıklanan usul çerçevesinde tahsil etmesi münhasır amacıyla davalıya verdiğini ve davalı bankaya başka bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, toplam (57.967.150.000.-) TL’nin ve davalıya teslim edilen kıymetli evrak arasında ... çek niteliğine sahip olanların tahsil tarihindeki TL karşılığının, temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, temlik tarihine kadar tahsil edilen çek bedellerinin ilgili firma hesabına alacak geçtiğini, temlik tarihi itibariyle tahsil edilemeyen çekler ve çeklerle ilgili takipler ...'ye temlik edilmiş olduğundan husumet itirazında bulunduklarını, ... A.Ş.'nin kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, faiz isteminin de haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu olan çeklerin ... ile ... ... Yönetim Şirketi A.Ş. arasında yapılan yazılı bir temlik sözleşmesi ile devredilmesinin hukuken mümkün olmadığı, (nama yazılı kambiyo senedi istisna olmak üzere), bu nedenle ... ile ... ... Yönetim şirketi A.Ş. arasında yapılan 04/04/2006 tarihli temlik sözleşmesi ile devri TTK'daki şekil şartlarına tabi olan dava konusu çeklerin de devredilmiş olmaları iddiasının hukuka uygun düşmeyeceğinden davacının, davalı bankaya devrettiği çeklerin halen davalı bankanın sorumluluğunda olduğunun kabulü gerekeceği, temlik cirosunun, senetten doğan hakların devralana geçmesi amacıyla yapıldığı, tahsil cirosunun temelinde ise, vekalet ilişkisi yattığı, tahsil cirosunun açık tahsil cirosu şeklinde olabileceği gibi, örtülü tahsil cirosu şeklinde de olabileceği, açık tahsil cirosunda, senedin tahsil amacıyla ciro ve teslim edildiği belli olduğundan, hamilin senedi ciranta adına ve hesabına tahsil ettiği, örtülü tahsil cirosunda ise, hamilin senedi kendi adına ve ciranta hesabına tahsil ettiği, her ne kadar bazı çeklerin temlik cirosu ile davalı bankaya devredildiğinden söz edilse de, dava konusu çeklerin örtülü tahsil cirosu ile davalı banka adına fakat davacı hesabına ciro ve teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, vekalet ilişkisi niteliğinde olduğu genel kabul gören tahsil cirosu ile çeki devralan bankanın süresinde tahsil için ibraz yükümlülüğünün, çekler karşılıksız çıkarsa süresinde takibe koyma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerekeceği, vekilin, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında olduğu, genel kredi sözleşmesine bunun aksine konulan hükümlerin geçersiz olacağını, davalı bankanın davacıya karşı, davaya konu olan çeklerin süresinde ibraz edilmeyerek kambiyo senedini yitirmiş olanlarından, karşılıksız çıkmış çeklerin takibe konulmakla birlikte takiplerine devam edilmeyenlerinden, bunların takiplerine devamı için davacıyla iletişime geçerek bilgi vermemesinden ve çekleri iade etmeyerek davacının kendisinin takibe devam etmesini sağlamamasından dolayı sorumlu olduğu, davalı bankanın takibe konulmasına rağmen tahsil edilemeyen çeklerin 5.130.00 TL, takibe koymadığı ve iade etmeyerek zamanaşımına uğrattığı çeklerin 4.319,00 TL olup, toplam 9.449,00 TL zararın oluştuğu, ... ... A.Ş.'ne husumet yöneltilemeyeceği, ... A.Ş.'nin BDDK'nın 09/07/2001 tarih ve 382 sayılı kararı ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14/3-4 madde ve fıkaralarına istinaden ...'ne devredilmesine karar verildiği, ... Yönetim Kurulu'nun 20/03/2002 tarih ve 177 sayılı kararı ile BDDK'nın 20/03/02 tarih ve 653 sayılı kararı uyarınca Tasfiye Halindeki .... A.Ş.'nin tasfiyesinin kaldırılarak tüm aktif ve pasifleriyle, hisselerinin tamamı ...'ne ait olan Bayındırbank A.Ş. bünyesinde birleştirilmesine karar verildiği, ... tarafından 07/12/2005 tarihinde .... A.Ş.'nin ünvanının Birleşik Fon Bankası olarak değiştirildiği, bu haliyle artık ...'nin davalı .... A.Ş.'nin külli halefi olmayıp, ... A.Ş.'nin külli halefinin Birleşik Fon Bankası olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 9.449,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı banka külli halefi Birleşik Fon Bankası'ndan tahsiline, ... ... A.Ş. ve ...'nin nin davada taraf sıfatı bulunmadığından haklarında ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sırasında bilirkişilerden kök ve ek rapor alınmış ve alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise, de, davalı vekilinin ek rapora yönelik somut ve ciddi itirazları ile 28/12/2001 tarihli temlik ve işbu temlik uyarınca yapılan işlemlere ilişkin beyan ve savunmaları değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3- Ayrıca, 5411 sayılı Bankalar Kanunu'nun 140. maddesi gereğince davalı ...Ş. harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine mahkeme karar ve ilam harcına hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.