Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9704 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3130 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2012/465-2013/336Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/11/2013 tarih ve 2012/465-2013/336 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı A.Otel İşletmelerinin maliki olduğu E. Q..Resort Hotel İşletmesinde bulunan elektronik eşyaların müvekkilince Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını 8.12.2011 tarihinde meydana gelen voltaj dalgalanması nedeniyle işyerinde bulunan bir kısım cihazların hasar gördüğünü, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda hasar nedeniyle sigortalıya 10.1.2012 tarihinde 3994.44 TL ödeme yapılıp ibraname alındığını, ödeme sonrası davalıya ihtarname gönderilerek hasar bedelinin ödemesinin istenildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine, Antalya 7. İcra Müdürlüğü'nün. Esas sayılı dosyasında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı, itirazın iptaline davalı aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, hasarın gerçekleştiği işletmenin özel trafo ve hatının bulunduğunu, bu nedenle voltaj dalgalanmasına ilişkin sorumluluğun işletmeye ait olduğunu, meydana gelen hasara ilişkin müvekkilin kusurunun bulunmadığını, istenilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sigortalı cihazların bulunduğu işletmenin 3400 KVA kurulu güce sahip 2040 kw sözleşme gücü olan orta gerilim düzeyinde trafolu bir tesis olduğu, meydana gelen hasarın müstakil trafolu tesiste orta gerilim hattında yaşanan dalgalanmadan kaynaklanmadığı, hasarın tesisin kendi alçak gerilim elektrik hattı ve tesisatına bağlı olarak oluşan arızadan kaynaklandığı, bu nedenle olayda davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik; meydana gelen hasarın teknik servis ve ekpertiz raporlarıyla voltaj dalgalanmasından kaynaklı olduğunun saptandığına dair itirazlarıyla, hasarın gerçekleştiği tarihde sigortalı cihazların bulunduğu otel ile aynı şebekeden elektrik alan başka otel ve işletmelerde de aynı veya benzer sebeplerden kaynaklı arızaların yaşandığına ve bu nedenle pek çok davanın açıldığına ilişkin, ciddi itirazları ayrıntılarıyla karşılanmamış, karar gerekçesinde de açıklanmamıştır. O halde mahkemece; olay tarihinde sigortalı cihazların bulunduğu otel ile aynı elektrik şebekesinden güç sağlayan başka otel ve işletmelerde voltaj dalgalanması nedeniyle başkaca arızaların yaşanıp yaşanmadığı, bu hususta açılmış davaların bulunup bulunmadığı araştırılarak, olay tarihini de kapsar şekilde davalı şirketin Alo 186 Serik Tedaş Arıza Servisi Kayıtları da dosyaya getirtilerek, alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden: dosya kapsamında yer alan Serik İşletme Bakım Mühendisliği'ne hitaben yazılan 5.4.2012 tarihli yazıda geçen "Söz konusu fiderde (Belek sağ) 04:05 sularında Serik Trafo Merkezinde bir aşırı akım alçalması oluşmuş ve fider 04:20'de enerjilendirilmiştir" şeklindeki ibarenin ne anlama geldiği hususları da açıklattırılıp, hasarın gerçekleştiği otelin elektrik tesisatında dava konusu cihazlarda yaşanan türden arızaya sebebiyet verecek bir aksaklığın bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilerek, bilirkişi raporuna yönelik itirazları da karşılar mahiyette yeni bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde noksan inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.