Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9656 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3322 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KUMLUCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2009/130-2013/244Taraflar arasında görülen davada Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2013 tarih ve 2009/130-2013/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl dava davacısı birleşen dava davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı birleşen dava davalısı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, diğer ortakların müvekkilinin şirket ile ilgili olan faaliyetlerini engellediklerini, şirket idaresinde müvekkilinin görüşünü almadıklarını ve keyfi davrandıklarını, 2005-2006 ve 2007 yılı kar paylarını ödemediklerini, müvekkilini şirket ortaklığından çıkardıklarını ve dava açtıklarını, şirketin kötü yönetildiğini ileri sürerek şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı birleşen dava davacısı vekili, davacının şirket işleri ile ilgilenmediğini, iddia ettiği yılların kar paylarını talep etmediğini, 2008 yılı karından davacıya düşen kısmın davacının borçlu olduğu icra dosyasına gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiş, birleşen davasında da TTK'nın 522. maddesine göre alacaklının şirketin fesihinin talep hakkının bulunduğunu, aynı yasanın 523/4. maddesi gereğince maddede belirtilen koşullar sağlanarak davalının ortaklıktan çıkarılmasına 04/04/2012 tarihinde karar verildiğini ileri sürerek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı alacaklı.. tarafından asıl dava davacısı G.. G.. aleyhine 01/08/2007 düzenleme, 01/09/2007 ödeme tarihli bono dayanak yapılarak icra takibine geçildiği, takibin kesinleştiği, davacının şirketteki kar payı ve tasfiye payı üzerine haciz konulduğu, bunun üzerine diğer şirket ortaklarının sayı ve sermaye bakımından çoğunluğu sağlayarak 04/12/2008 tarihli toplantıda davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği gerekçesiyle birleşen davanın kabulü ile birleşen dosya davalısının şirketin ortaklığından çıkarılmasına, asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı asıl dava davacısı birleşen dava davalısı vekili temyiz etmiştir. 1-Birleşen davada davacı şirket, davalı ortağın payına haciz konulması üzerine şirketin feshini önlemek için hissedarın şirket ortaklığından çıkarılması ve bu yönde dava açılması için karar alındığını ileri sürerek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını talep etmiş ise de, dosya kapsamından davalının koymuş olduğu hakiki sermaye bedelinin miktarı ve bunun ödenip ödenmediği anlaşılamamaktadır. Olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın 523/1. maddesinin 4. bendinde, infisahın tescilinden önce esas sermayenin ekseriyetini temsil eden ortakların sayı itibariyle ekseriyeti, aleyhinde takibat yapılan ortağın koymuş olduğu sermayenin hakiki bedelini alarak şirketten çıkarılmasına karar verebileceği düzenlendiğine göre, mahkemece asıl dava davacısı birleşen dava davalısının koyduğu sermayenin hakiki değerinin tespitinin ardından, bu miktarın ödenip ödenmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus tespit edilmeden yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre asıl dava davacısı birleşen dava davalısının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, asıl dava davacısı birleşen dava davalısı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün asıl dava davacısı birleşen dava davalısı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle asıl dava davacısı birleşen dava davalısının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.