Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9655 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14167 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/05/2013 tarih ve 2008/202-2013/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında “emniyeti suistimal sigorta poliçesi” düzenlendiğini ve sigortalının işyerindeki 01/01/2002 ile 01/01/2003 tarihleri arasında rizikoların teminat altına alındığını, sigortalı şirkette muhasebe müdürü olarak çalışan davalıların murisi ... ile finansman müdürü....’ın şirket kayıtları ve belgeleri üzerinde yapılan kapsamlı denetimde, yetkilerini şahsi menfaatleri doğrultusunda kullanarak sigortalı şirkete zarar verdiklerinin tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin poliçe kapsamında sigortalı şirkete 43.292,84 USD ödeme yaptığını, davalıların murisi hakkında açılan ceza davasında sanığın zimmetine para geçirdiğinin tespit edildiğini, ancak yargılama sırasında vefat ettiği için düşme kararı verildiğini, müvekkili tarafından davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalıların haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalıların icra dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili; müvekkillerinin murisi ...’ün 01/06/2005 tarihinde vefat ettiği için hakkındaki kamu davasının düştüğünü, davacının müvekkillerinden hiçbir alacağının bulunmadığını üstelik müvekkillerinin murisinin davacının sigortalısından alacaklı olduğunu, gerçekleşmeyen risk için yapılan ödemenin rücuen talep edilmesinin hukuki dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların murisinin ceza yargılaması sırasında vefat etmiş olması nedeniyle üzerine atılı suçu işlediği yönünde kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı, dava konusu sigorta poliçesinin sadece 2002 yılı içerisinde gerçekleşen fiiller bakımından bir hukuki güvence teşkil ettiği, ancak bu yıla ilişkin tazmin edilmiş zararlandırıcı fiillerin neler olduğunun ispatlanamadığı, oluştuğu iddia edilen zarardan davalıların murisinin sorumlu olduğuna ilişkin dosyaya kesin bir delil ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 04,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.