MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/532-2015/79 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan 07.10.2011 tarihli sabit faizli işyeri kredisi kullandığını, bu krediyi 24.06.2013 tarihinde kalan borcun tamamını yatırmak suretiyle kapattığını, bu esnada müvekkilinden 3.045,00 TL erken kapama komisyonu altında ücret alındığını, alınan bu paranın yasal olmadığını ileri sürerek 3.045,00 TL'nin ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacı tarafından imzalanan işyeri kredisi sözleşmesinin 16. maddesinde kredinin erken ödenmesi halinde erken kapama ücretinin alınacağının belirtildiğini, davacının krediyi erken kapatması sonucunda kalan anapara üzerinden %1,5 oranında erken kapama ücreti alındığını, bu oranın makul olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 16. maddesi uyarınca davalı bankanın alacağının bulunmadığı, erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için erken ödeme sebebi ile bankanın mahrum kalacağı herhangi bir faiz tutarının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.045,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalı bankadan kullanılan ticari kredi borcunun erken kapatılması nedeniyle alınan komisyonun iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 16. maddesinde, erken ödemenin banka tarafından kabul edilmesi halinde, bankaca belirlenecek miktarda bir erken ödeme komisyonunun tahsil edilebileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla, davalı banka tarafından kullandırılan kredilerin erken ödenmesi halinde alınacak komisyona ilişkin sabit bir oran belirlenmemiş ise de sözleşme gereğince bankanın erken ödeme komisyonu alması mümkündür. Bu itibarla, mahkemece, davalı bankanın kredi sözleşmesinde belirlendiği üzere erken ödeme komisyonu alabileceğinin kabulü ile davacı tarafça alınan komisyonun fahiş olduğu ileri sürüldüğünden diğer bankaların aynı tür ve vadeli kredilerin erken ödenmesi halinde uyguladıkları faiz oranlarının ortalamaları da gözetilerek ve gerekirse bu konuda bankacılık uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak davalı bankanın aldığı komisyonun fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.