Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9637 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14390 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : SİVAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2011/603-2013/73Taraflar arasında görülen davada Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/02/2013 tarih ve 2011/603-2013/73 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin personel taşıma sözleşmelerine ve yapılan ek protokole istinaden sözleşmedeki tüm yükümlülüklerin davacı tarafından eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen sözleşmenin davalı şirketin 01/08/2011 tarihli noterden gönderdiği fesih ihtarı ile sona erdirildiğini ancak davalı şirketin 2010 yılından kalan 45.115 TL hak ediş ödemesini yapmadığını, 2011 yılına ilişkin olarak sadece personel taşıma araçlarına akaryakıt verdiğini, başkaca ödeme yapmadığını, zor durumda kalınca noter ihtarı ile 01/07/2011 tarihinde hak ve alacaklarını da bildirerek davalıya tebliğ ettirdiklerini, ödeme yapılmaması üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine de davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının 179.213,44 TL tutarlı takibe itirazının iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının sözleşmede kararlaştırılan model ve nitelikte araçlarla taşıma yapmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın personel taşıma işinin sözleşmeye uygun araçlarla yapılıp yapılmadığı ve iş bedelinin davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediği hususunda ortaya çıktığı, davacının ticari ilişkiden kaynaklanan alacağını faturaya dayalı olarak talep ettiği, davacı şirketin ticari defterlerinin açılış tasdikleri yapılmasına rağmen kapanış tasdiklerinin yapılmadığından davacı lehine delil niteliği taşımadığı, davacının ticari defter ve kayıtları ile faturaları dışında dava konusu alacağın varlığını ve miktarını ispatlayan delil ve belge bulunmadığı, davacı tarafın yemin deliline de başvurmadığı, bu durumda davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında taşıma bedelinin tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu alacağın varlığını ispat yükünün davacıda olduğu ve davasını ispatlayamadığından bahisle yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, taraflar arasında akdedilen personel taşıma sözleşmeleri 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olup davacının 01/01/2010 tarihinden sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 01/08/2011 tarihine kadar aralıksız olarak taşıma hizmetini ifa ettiği, 2010 tarihli taşıma sözleşmesinde taşıma ücretlerinin otobüs sefer fiyatının KDV hariç 94,00 TL, midibüs sefer fiyatının ise KDV hariç 55,00 TL olarak, 2011 yılı ücretlerinin ise, otobüs sefer fiyatının KDV hariç 94,00 TL, midibüs sefer fiyatının ise KDV hariç 55,00 TL olarak belirlendiği, yine yapılan ek protokolle kararlaştırılan ücretlerin yeniden belirlendiği ve taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca ödemelerin her ayın sonunda düzenlenecek hak ediş tutarlarına göre yapılacağının kararlaştırıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı fesihten önceki dönemden kaldığını ileri sürdüğü bakiye alacaklarının ödenmesi için davalıya noter aracılığıyla ihtarname göndermiş olup ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine de 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak toplam 179.213,44 TL'nin davalıdan tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış, davalının takibe itirazı üzerine de iş bu davayı açmıştır. Davalı tarafından taşıma hizmetinin verilmediği yönünde bir savunmada bulunulmamıştır. Bu durumda, davacı delil olarak davalı defter ve kayıtlarına da dayandığına göre, hizmet verilmiş ise ödeme olgusunu kanıtlama yükümü davalıdadır. Mahkemece bu husus nazara alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.