Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9635 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3259 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MANİSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/09/2013NUMARASI : 2012/323-2013/248Taraflar arasında görülen davada Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.09.2013 tarih ve 2012/323-2013/248 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçlu şirketin yönetim kurulu üyeliği ve yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, TTK'nın 333. maddesi gereğince toplam 11.000 TL aylık ücret (huzur hakkı) alacağının bulunduğunu, davalı şirketin bu ücret alacağını ödememesi nedeniyle davalı şirket hakkında icra takibine geçildiğini ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 30/06/2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine ücret verilmemesi hususunda oybirliği ile karar alındığını, ancak davacının 2010 Temmuz tarihinden itibaren diğer aylara ait ücretlerini de talep ettiğini, halbuki bu dönemlere ait ücret ödemesi yapılmayacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin davacıya karşı bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkili şirketin mali durumundaki geçici sıkıntı sebebiyle huzur hakkı ücreti talebinde de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının davalıdan 11.319,35 TL asıl alacak, 3.140,78 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının itirazının 11.000 TL asıl alacak, 3.140,78 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, anonim şirket yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan maaş ve huzur hakkı alacaklarının ödenmesine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde ve icra takibinde müvekkilinin muhtelif ay ve yıllara ait maaş ve huzur hakkı alacaklarına yönelik talepte bulunmuş olup 2009 yılı 10. ve 11. aylarına ait maaş alacağı ile 2011 yılı Temmuz ayına yönelik huzur hakkı alacağını dava ve takibe konu etmediği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, anılan aylara ilişkin olarak da hesaplama yapıldığı ve mahkemece de bu husus nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa, kural olarak hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez. Bu durumda, mahkemece, hüküm altına alınacak alacak miktarının, davacının talebi dikkate alınarak tayini gerekirken, mülga 1086 sayılı HUMK'nın 74. ve 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesine aykırı biçimde talepten fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazların şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.