Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9545 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12031 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27/05/2015 tarih ve 2014/401-2015/514 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine nakliyat rizikolarına karşı sigortalı nar suyu emtiasının davalıya ait vasıtalar ile nakliyesi esnasında 18.09.2007 tarihinde hasarlandığını, sigortalı emtianın TTK hükümleri gereğince alıcısına tam ve eksiksiz teslim edilmesi gerekirken, emtianın hasarlanması neticesinde sigortalıya 18.523,76 TL ödendiğini, tazminat bedelini ödemekle müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, 18.523,76 TL’nin davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ambalajlama aşamasından sonra, paketlerin yine sigortalı firmaca varillere konulduğunu, yüklemeye müvekkili firmanın müdahalesinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda hasarın taşıma sırasında aseptik torbaların yırtılması sonucu, bu torbalar içinde bulunan nar suyunun formante olması ve bozulmasıyla meydana geldiği, varillerin sağlam ve yeterli şekilde bağlanmadığı, yükleme ve istiflemenin hatalı yapıldığı, davalı taşıyıcının da nezaret görevini yapmadığı, taşıma sözleşmesine bir ihtirazi kayıt da koymadığı hasarın nedeninin hatalı yükleme ve ambalajlama olup, davalının nezaret görevini yerine getirmediğinden %50 müterafik kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 9.261,88 TL'nin 14/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 474,68 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.