Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9527 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9444 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 10/11/2014NUMARASI : 2014/911-2014/740Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/11/2014 tarih ve 2014/911-2014/740 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin kum ve taş ocaklarında kullanılan çelik örgü, elek eleme tesisleri ve elemanları konusunda faaliyet gösterdiğini, üretim ve satışını yaptığı ürünlerin reklam ve tanıtımını www.z..com.tr ibareli internet sitesi üzerinden yaptığını, yeni ticari hayatına başlayan ve müvekkiliyle aynı alanda faaliytte bulunan davalının ürünlerini tanıtım amacıyla kullandığı www.eltaselek.com ibareli internet sitesi ile kataloglarında müvekkiline ait internet sitesi ve kataloglarda yer alan resimleri aynen kullandığını, müvekkilin şikayeti üzerine haksız rekabet hükümleri uyarınca davalı şirket sorumlularının ceza aldığını, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, haksız rekabetin men'i kapsamında davalı kataloglarının toplatılıp imhasına, davalıya ait internet sitesinde yer alan resim ve dokümanların kullanımının engellenilmesine hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin 2.8.2011 tarihinde yapılan ilan ile faaliyete başladığını, dava konusu resimlerde yer alan ürünlerin aynı alanda faaliyet gösteren tüm firmaların kataloglarında bulunduğunu, müvekkilinin de bu ürünleri üretip sattığını, şirket yöneticileri hakkında verilen cezanın kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz edilemediğini, bu nedenle sübuta yönelik kesin delil mahiyeti taşımadığını, davacının maddi ve manevi zararının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; sunulan belgeler, Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/599 esas sayılı dosyası içeriğinden davacıya ait internet sitesi ve kotaloglarda yer alan davacı ürünlerine ait resimlerin davalının internet sitesi ve kataloglarında birebir kullanıldığı. bu suretle davacının marka ve ürünleriyle iltibas yaratılarak haksız rekabette bulunulduğu, davacının maddi zararının tam olarak ispat edilememesi nedeniyle TBK'nın 50/2. maddesi uyarınca maddi tazminatın tayini yoluna gidildiği, gerekçesiyle haksız rekabetin men'ine, davalıya ait katalogların toplatılarak imhasına, davalının internet sitesinde yer alan resim ve diğer dokümanların kullanımının engellenilmesine, 1.000,00 TL maddi, 2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava; davalının, davacıya ait internet sitesi ve katologlarında yer alan, davacı tarafından üretim ve satışı yapılan ürünlere ilişkin resimlerin, davalıya ait internet sitesi ve katologlarda aynen kullanılması nedeniyle oluşan haksız rekabetin tespiti ve men'i, haksız rekabeten sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HMK’nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükmün açık, anlaşılır, şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu kurallar yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Somut olayda mahkemece; davalının ürün katologlarının toplatılıp imhasına, davalıya ait internet sitesinde yer alan resim ve diğer dökümanların kullanımının engellenilmesine karar verilmiştir. Ancak; davacı vekilince dava dilekçesinde, davalı tarafından hangi resimlerin aynen kullanıldıkları ve bu suretle haksız rekabetin oluştuğu hususunda bir beyanda bulunulmadığı gibi mahkemece davacı vekilinden bu hususta dava dilekçesinin açıklattırılması da istenilmemiştir. O halde mahkemece; davacı vekiline, dava dilekçesinde yer alan bu müphem hususlar açıklattırılıp, hangi resimlerin dava konusu yapıldığı tespit edildikten sonra ve gerektiğinde bu resimlerin davalı tarafından kullanımının haksız rekabet teşkil edip etmediğine dair uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle işin esasının incelenmesi, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin kabulü halinde ise sadece haksız rekabete sebebiyet veren resimler yönünden hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde ve infazda tereddüt yaratır biçimde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazları ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.