MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 tarih ve 2014/1146-2015/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin 12/01/2014 tarihinde ...'a gitmek üzere...'dan ... ... ... havaalanına geldiğini...'dan ...'a davalı firmadan uçak bileti aldığını, bagajı el bagajı limitlerini aştığı için 72,00 TL ek ücret ödeyerek bagajını görevlilere teslim ettiğini, ... hava alanında ise bagajının bulunamadığını, 2 haftalık tatil yapmak için geldiği Türkiye'de tüm eşyalarının kaybolduğunu ve mağdur olduğunu ileri sürerek kaybolan eşyalarının toplam değerinin 1.815 TL olduğunu, kaybolan ve piyasada bulunmayan kitabın ekonomik değerini tahmin etmenin güç olduğunu, bu nedenle 1.815 TL maddi tazminatın, bagaj için ayrıca tahsil edilen 72 TL'nin, iptal ettiği ... seyahatine ait bilet bedeli 55 TL'nin davalıdan tahsiline ve duyulan üzüntü nedeniyle 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kayıp olduğunu iddia ettiği bagajına ait bagaj etiketi ibraz edemediğini, kaybolan eşyaları için fatura sunmadığını, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı taşıyıcının ... Konvansiyonunun madde 17/2.de hüküm altına alınan kurtuluş kanıtlarından hiç birini ispatlayamadığından zarardan sorumlu olduğunu, sınırlı sorumluluk ilkesi gereği bagaj başına sorumluluğunun 1131 SDR (3.774,59 TL) olduğu, ancak davacının gerçek zararının bagajda kaybolan eşyaları için 1.815 TL olarak tespit edildiği, gerçek zararın 1131 SDR'nin altında olması sebebiyle davalının 1.815 TL'den sorumlu olduğu, manevi tazminatın yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.815,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- HUMK 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 03.03.2015 tarihi itibariyle 2.080,00 TL'dir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.815,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, davada kabul edilen ve davalı ...Ş'nin temyizine konu ettiği tutar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.3- Dava; hava taşıması sırasında kaybolan bagaj nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davacının zararı hesaplanarak sınırlı sorumluluk tutarının altında kalan tazminata hükmedilmiştir. Davacı vekili, bagaj içerisinde bulunan eşyalar konusunda açıklama yapmış ve bagajda davacının...'daki üniversite kütüphanesinden ödünç aldığı ve piyasada bulunmayan ... ...'nin bir adet kitabının da bulunduğunu, kitabın değerinin tespit edilmesi istemiştir. Mahkemece davacının bu kısma yönelik talebi tartışılmaksızın ve gerekçe gösterilmeksizin reddedilmiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388/1-3. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Yine Anayasa'nın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını taraflar gerekçe ile anlayabileceği gibi karara ilişkin temyiz incelemesinde de usul ve yasaya uygun bir karar olup olmadığı gerekçe ile denetlenebilir. O halde, davacının kütüphaneden ödünç alınan kitabın da bagajla birlikte kaybolduğu, kitabın piyasada bulunamadığı iddiasına dayalı tazminat talebinin gerekçe gösterilmeksizin reddi doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz isteminin HUMK 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.