MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2012/59-2013/212Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2013 tarih ve 2012/59-2013/212 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15/09/2015 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. M. A. ile davalı vekili Av. T.S. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, M.. D.., K. E. D., A. M. D.'ın sahibi oldukları “K.” ibareli markanın imzalanan lisans sözleşmeleri ile taraf şirketlere kullandırıldığını, markanın iki ayrı firma tarafından kullanılması nedeniyle kendi ürünleri ile davalı tarafın ürünlerinin karıştırılmaması için davacı şirketin markayı legoda yer alan o harfinin içerisine nazar boncuğu yerleştirmek suretiyle kullanmaya başladığını, bu hususu da gazeteye verdiği “B. K.” ilanı ile duyurduğunu, bunun üzerine davalının “Müseccel müşterek K. markasında böcek, çiçek, boncuk... gibi şekiller yoktur, yanında böyle şekiller bulunan markalar gerçek K. markası değildir, muhterem halkımızın ve müşterilerimizin yanılmamaları için bu bilgilerin arz olunmasına gerek görülmüştür.” şeklindeki ilanı verdiğini, ilanın altına da kendi mağazalarını sıraladığını, ilanın mağazalarda teşhir edildiği gibi, gazete ve dergilerde yayınlandığını, davalının internet sitesi ile facebook sayfasında da yer aldığını ileri sürerek; davalı eylemlerinin davacı şahsın marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet, davacı şirket yönünden de haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, fiillerin durdurulmasını, eski hale iadesini, markanın zarara uğraması nedeniyle 50.000 TL itibar tazminatının, 15.000 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, verilen ilanın markaya tecavüz ve haksız rakabet oluşturmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının yaptığı ilanlarla müşterilerde davacının kullandığı markanın gerçek olmadığına yönelik bir kanaat oluşturmaya çalıştığı, ilanın davacının ticaretini engellemeye yönelik olduğu, bu suretle davalı eyleminin, haksız rekabet oluşturur ise de 556 sayılı KHK'da 60. ve devamındaki maddelerinde belirtilen markaya tecavüz fiilleri arasında yer almadığı, 556 sayılı KHK'nın 68. maddesinde düzenlenen markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanımı söz konusu olmadığından markanın itibarına zarar verme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle; marka haklarına tecavüze ilişkin talebin reddine, haksız rekabetin tespit ve önlenmesine, davalının ilanlarında yer verdiği “Müseccel müşterek Koska markasında böcek, çiçek, boncuk gibi şekiller yoktur, yanında böyle şekiller bulunan markalar gerçek K. markası değildir, muhterem halkımızın ve müşterilerimizin yanılmamaları için bu bilgilerin arz olunmasına gerek görülmüştür.” şeklindeki ibarelerin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu ilanların kullanılmasının önlenmesine, 15.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline, itibar tazminatına ilişkin talebin reddine, masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin yüksek trajlı bir gazetede bir kez ilanına, ilanın davalı tarafın davaya konu ilanda kullandığı ebatta verilmesine karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespit ve önlenmesi, itibar tazminatı ile manevi tazminata hükmolunması istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacıların manevi zararlarına karşılık 15.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş; davacılar vekilince 31/10/2013 tarihli dilekçeyle, istenen 15.000,00 TL manevi tazminatın 10.000,00 TL'lik kısmının davacı M.. D.., 5.000,00 TL'lik kısmının davacı M. Helva Sanayi ve Ticaret A.Ş. lehine talep edildiği bildirilmiştir. Mahkemece ise, 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekilince her bir davacı için istenen manevi tazminat tutarı 31/10/2013 tarihli dilekçesiyle açıklanmış olmasına rağmen, talep nazara alınmaksızın ve 15.000,00 TL olarak belirlenen manevi tazminatın hangi davacıya ne miktarda verileceği bildirilmeksizin 15.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemştir.3- Yine; mahkemece, masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin yüksek trajlı bir gazetede bir kez ilanına, ilanın davalı tarafın davaya konu ilanda kullandığı ebatta verilmesine hükmedilmişse de, haksız rekabet oluşturduğu tespit edilen davalı ilanları değişik gazete ve dergilerde farklı ebatta kullanıldığı gibi, internet sayfalarındaki kullanım ile davalı mağazaları içerinde yapılan ilanlar da farklılık arzetmektedir. Hükmün ilanında kullanılacak ebatın infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde, davacılar vekilinin ilana dair dava dilekçesindeki talepleri de nazara alınarak açıkça gösterilmesi gerekirken, ilanın davalı tarafın davaya konu ilanda kullandığı ebatta verilmesine karar verilmesi yerinde görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.4- Ayrıca; davacılar vekilince dava dilekçesinde davacı şahsa ait markanın itibarının zarara uğraması nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL tazminatın değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş; 31/10/2013 tarihli dilekçeyle, iş bu tazminatın 35.000,00 TL'lik kısmının davacı M.. D.., 15.000,00 TL'lik kısmının davacı M. Helva Sanayi ve Ticaret A.Ş. lehine talep edildiği bildirilmiş olup, mahkemece itibar tazminatına ilişkin talebin reddine, reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekilince talep edilen itibar tazminatının reddine karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekille temsil edilen davalı yararına reddedilen miktar üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp kararın temyiz eden mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.