Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9392 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12150 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarih ve 2014/247-2015/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahiller ... ve ... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ... A.Ş.'nin 4. ... Şubesi'ne 20/11/1999 tarihinde 12.412,32 TL'yi vadeli olarak yatırdığını, banka yönetimine el konulduğunu, yapılan araştırmada müvekkilinin bankaya yatırmış olduğu mevduatın banka yönetimi tarafından...'de paravan olarak kurulan dava dışı ...... Bank Ltd. adlı banka hesabına aktarıldığının, müvekkilinin bankalara olan güveninin kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığının ve bu şekilde toplanan paranın banka yönetimi tarafından grup ve hayali şirketlere usulsüz kredi verilmek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini, banka yönetimine el konulmasından sonra müvekkilinin mevduatının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 12.412,32 TL'nin paranın bankaya yattığı tarih olan 20/11/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 2. m. gereğince değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Bank A.Ş. vekili, husumet, yetki, zaman aşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının daha fazla faiz getirisi elde etmek için seçtiği hesap türü ve parasını bu hesapları değerlendirmek üzere verdiği talimat ve müvekkili bankanın da davacının bu talimatına uygun gerçekleştirdiği bir havale işlemi bulunduğunu savunarak, esastan da reddini istemiştir.Fer'i müdahil ... vekili, husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının serbest iradesiyle kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişiliği olup,... bankası ile aralarında hiçbir organik bağın ve müvekkili bankanın ... bankası nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davacının....hesap cüzdanını aldıktan sonra herhangi bir itirazının olmadığını, ceza mahkemesi kararının kesin delil niteliğinde bulunmadığını, bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, faiz talebinin yerinde olmayıp, hükmedilecek faiz oranının ancak vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranı olabileceğini savunarak, esastan da reddini istemiştir. Fer'i müdahil ... vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından 19/11/1999 tarihinde ... 4 ... Şubesi'ne 12.569,00 TL yatırıldığı, davacının parasının ödenmesinden davalı bankanın sorumlu olduğu ancak, taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 12.412,32 TL'nin bankaya yatırıldığı 20/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı ... Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahiller ... ve ... vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1- Fer'i müdahil ... vekilinin 31/07/2015 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının da yatırılmadığı ve bu nedenle süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava,... hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava tarihi olan 21/07/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun'un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re'sen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.