Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9347 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8135 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2014NUMARASI : 2014/254-2014/826Taraflar arasında görülen davada Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2014 tarih ve 2014/254-2014/826 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davalı şirket aleyhine Bakırköy 2. İş Mahkemesi'nde açılan dosyalarla görülen davalar nedeniyle B. Ticaret Odasından tescilli E. Tekstil San. ve Ltd. Şti.'nin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tasfiye memuru vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Ticaret Sicil Memuru vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı nazara alınarak, davacı alacaklıların takip ve tahsili için açılan davalarda taraf teşkilinin sağlanabilmesi için şirketin ihyasının gerektiği gerekçesiyle haklı davanın kabulü ile davaya konu şirketin ihyası ile şirketin ilgili ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmiştir.Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2'nci maddesi gereğince mahkemece, ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin, sadece şirketin ihyasına karar verilmesiyle yetinilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Öte yandan, bu tür davalarda, davalılardan ticaret sicil müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunmasına göre, davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir. Zira, sicilin, istem üzerine ihyaya ilişkin karar alıp, şirketi tekrar sicile tescil gibi bir görevi ve yükümlülüğü bulunmamakta olup, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün, ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği şeklinde değerlendirilemez. Dava, TTK'nın 36'ncı maddesine dayalı bir dava da olmadığından, sicil aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline şeklinde hüküm tesis edilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle de re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın bu yönüyle de re'sen BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.