Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 933 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18543 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/10/2011 tarih ve 2011/27-2011/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalılara tarım sigorta poliçesi ile sigortaladığı kayısı bahçesindeki ağaçlarda don olayı neticesinde hasar oluştuğu, hasar bedelinin davalılardan talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nın zarar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalı ... hakkında husumet itirazında bulunarak, müvekkili şirketin herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, çiçek döneminde yaşanan hasarlar ve fizyolojik dökülmelerin teminat dışı olması nedeniyle sigortalıya tazminat ödenmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporlarına istinaden tazminat kapsamında hesaplanacak bir zarar ve ziyanın olmadığı, davacıya ait ağaçlarda don sebebi ile meydana gelen zararın 19-20-21-22 Mart 2010 tarihlerinde oluşan don olayının sonucu olduğu, bu tarihlerin kayısıların çiçeklenme dönemine denk geldiği, çiçeklenme dönemindeki zararın ise poliçedeki teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1) Dava, sigorta şirketi aleyhine açılan sigorta tazminatının tahsiline ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Hukukumuzda kısmi dava açmak mümkündür. Alacaklı alacağının tümü hakkında dava açmak zorunda olmayıp, alacağının belli bir kesimini dava edebilir. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan HUMK'un 4. maddesi gereğince, dava konusu alacak alacağın son kesimi ise mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre belirlenir. Eğer dava konusu alacak alacağın son kesimi değilse, yani alacağın dava dışı bırakılan diğer bir kesimi de var ise çekişmeli olan alacak miktarının tamamına göre mahkemenin görevi belirlenir. Ayrıca karar tarihi itibariyle ve halen yürürlükte bulunan HMK'nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevlendirildiği davalar tek tek belirtilmiş olup, aynı Yasa'nın 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı belirtilmiştir.Somut olayda, davacı fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL'nın tahsilini talep etmiştir. Dava dilekçesinde ise zararın belirlenmesi için, davadan önce tespit yaptırdığını bildirmiş olup, tespit raporuna göre davacının zararı 12.255,00 TL'dir. Bu durumda dava tarihi itibariyle davacı kısmi dava açmış olup alacağın ilk kesimini dava etmiştir. Davanın açıldığı sulh hukuk mahkemesi, dava tarihi itibariyle dava değeri 7.780,00 TL'yi aşmayan davalara bakmakla görevlidir. Bu durumda mahkemece HUMK'nun 4. maddesi ve HMK'nun 2 ve 4. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın re'sen bozulması gerekmiştir.2) Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın re'sen BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.