Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9296 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12162 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/03/2013NUMARASI : 2011/360-2013/136Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/03/2013 tarih ve 2011/360-2013/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Ankara 38. Noterliği'nin 23/10/2008 tarih ve 27715 yevmiye numaralı kararı ile T.Yapı San. Tur. Tic. Ltd. Şti'nin kurulduğunu, şirket sermayesinin 78.000,00 TL olduğunu, şirket sermayesinin %50 hissesinin davacı adına, %50 hissesinin davalıya ait olduğunu, ortakların sermayenin 1/4'ünü şirketin kuruluşunun tescil ve ilanından itibaren üç ay içinde, diğer kalan kısmı olan 3/4'ünü ise 31/08/2010 tarihine kadar ödeneceğinin taahhüt edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalının şirket sözleşmesinin 5. maddesine göre sermayenin 1/4'üne isabet eden payı yasal süresi içinde ödememesi nedeniyle Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/142 -607 esas-karar sayılı kararı ile şirketin feshine ve tasfiyesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının ise şirkete olan borcuna karşılık 2008 yılında 9.075,00 TL ödeme yaptığını, 31/05/2011 tarihine kadar T.. Ltd. Şti'nin ödemesi gereken zorunlu masraflar dahil olmak üzere 16.217,19 TL ödeme yaptığını, davacının zarara uğradığını iddia ederek, %50 hissesine isabet eden 8.108,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirketin kuruluş aşamasında yapılan harcamaların şirket ortaklarının hissesi oranında harcandığını, şirketin tasfiye edildiğini, 25/10/2008 tarihli karara göre davacının yatığı harcamaları geri isteyemeyeceğini savunmuş, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, taraflarca imzalandığı konusunda çekişme olmayan 25/10/2008 tarihli ortaklar kurulu kararının 3. maddesi uyarınca, yapılan harcamaların geri istenemeyeceğinin taraflarca kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, tasfiyesine karar verilen şirket için davacı tarafından yapılan ödemelerin, payı oranında şirketin diğer ortağı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan ortaklar kurulu kararının 3. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı 25.10.2008 tarihli ortaklar kurulu kararının 3. maddesi “yapılan harcamaların sermaye taahhüt hesaplarından mahsup edilerek ortaklara geri ödenmemesine” hükmünü taşımaktadır. Buna göre şirket kuruluş aşamasında yapılan harcamaları davacının üstlendiğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi, anılan ortaklar kurulu kararının 3. maddesi kuruluş aşamasında yapılan harcamalar konusunda herhangi bir tarafa da yükümlülük getirmemekte olup, bu hüküm, yapılan harcamaların geri istenemeyeceği biçiminde de yorumlanamaz. Bu sebeple, ortaklar kurulu kararının tüm hükümleri birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.