Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9270 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14913 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/03/2013NUMARASI : 2011/200-2013/99Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/03/2013 tarih ve 2011/200-2013/99 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 5000 TL maddi tazminatın müvekkilinin sigortalısı noterinde aralarında bulunduğu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, davalılardan dava dışı noterin müvekkili nezdinde hukuki mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, anılan mahkeme hükmüne istinaden dosya davacısına toplam 33.218,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen bu tazminatın 8.304,50 TL'sinin müvekkili şirket sigortalısı noterin sorumlluuğunda olan kısım olup, bakiye kısmın müşterek ve müteselsil sorumluluğa istinaden ödendiğini, sigortalıya yapılan ödeme ile müvekkilinin TTK'nın 1361. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ödeme nedeniyle başlatılan icra takibinin davalının haksız ve kötüniyetli itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, görev, yetki, iş bölümü, husumet, zamanaşımı, derdestlik, kesin hüküm yönünden davanın usulden ve haksız olarak açılan davanın esastan da reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen kararın İzmir 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2577 sayılı dosyasında takibe konulduğu, icra takibinde 515 TL işlemiş faiz talep edilmiş iken, 23.581,92 TL gibi çok fazla bir faizin yanlış hesaplama sonucunda davacı tarafça 33.218,00 TL olarak ödendiği, bu tutardan ¼'i düşülerek diğer 3 davalıdan 24.913,50 TL üzerinden takip başlatıldığı, bunun 1/3'i olan 8.488,79 TL'sini davalı hazinenin kabul ederek kısmi itirazda bulunduğu, ilama göre takip tarihi itibariyle icra masrafları ile birlikte sorumluluk miktarının 7.266.84 TL olması gerekirken, davacının bu miktarın dışında tümünü ödediği ve ödemenin kendi kusurundan kaynaklandığı, müştereken ve müteselsilen sorumluluğu da nazara alınarak dava konusu bedelin davalıdan tahsilini talep etmesinin hukuken mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının, icra takibinde kabulüyle bağlı olup, davacının davalı tarafından kabul edilen miktar bakımından işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Ancak, davacı taraf kabul edilen miktardan daha fazla alacağı olduğunu ileri sürdüğüne göre, bilirkişi raporunda alternatifli olarak belirtilen hesaplamalardan ilk davada verilen ikinci karardaki maddi hatadan kaynaklanan tarih nazara alınmaksızın davacının davalıdan isteyebileceği tutar ve bu miktar için yapılan faiz hesabına yönelik tespit doğrudur. Bu husus göz önünde bulundurularak aşan kısım için davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.