Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9260 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11036 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada ....(Kapatılan) 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 28/02/2014 gün ve 2013/84 - 2014/39 sayılı kararı onayan Daire'nin 05/05/2015 gün ve 2014/9841 - 2015/6367 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15.07.2008 tarihinde danışmanlık ve hukuki hizmet sözleşmesi imzalandığını, edimlerini gereği gibi yerine getirdiklerini, davalının sözleşmeyi 02.07.2009 tarihinde feshettiğini, sözleşmede aylık ücretin 23.600 USD olarak belirlendiğini, iki aylık feshi ihbar süresinin öngörüldüğünü, şuana kadar 54.060 USD ödeme yapıldığını, 12 aylık ücret ve feshi ihbar süresinden kaynaklı alacakları toplamının 288.140 USD olduğunu ileri sürerek, anılan miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece,davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava, taraflar arasında imzalanan 15.07.2008 tarihli danışmanlık ve hukuki hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Tabiyetinde olan taraflar arasındaki sözleşmenin İngilizce düzenlendiği, 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun'un 1 ve 4. maddeleri uyarınca emredici yasa hükmüne aykırı olduğu, sözleşmede kaçak durumda bulunan AVM'nin imara aykırılığının giderilmesi konusunda taahhütte bulunulduğu, 818 sayılı BK'nın 19 ve 20. maddeleri uyarınca sözleşmenin hem ahlaka aykırı hem de ifasının imkansız nitelikte olduğu, sonradan sözleşmenin geçersizliğinin iddia edilmesinin TMK'nın 2.maddesine göre hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, verilen bu karar Dairemizce onanmıştır.Oysa, davaya dayanak yapılan sözleşme danışmanlık ve hukuki hizmet sözleşmesi olup, hükümleri yeterince irdelenmeden ve mahkemece denetlenebilir dayanakları da gösterilmeden anılan sözleşme İmar Kanunu ile ilişkilendirilmek suretiyle mülga 818 sayılı BK'nın 19 ve 20. maddeleri uyarınca hem ahlaka aykırı hem de ifasının imkansız nitelikte olduğunun kabulü sonucuna ulaşılması isabetli değildir.Öte yandan, her ne kadar Türk Tabiyetinde olmalarına rağmen taraflar arasındaki davaya dayanak yapılan sözleşmenin İngilizce düzenlendiği,bu durumun 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun'un 1 ve 4. maddeleri uyarınca emredici yasa hükmüne aykırı olduğu, bu bağlamda sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin mahkemenin kabulü ilkesel olarak doğru ise de, taraflar arasında sözleşme çerçevesinde sunulan bir takım hizmetler karşılığı ödemenin de yapılmış olmasına nazaran, salt sözleşmenin İngilizce düzenlenmesinin, davacının sözleşme karşılığı davalıya vermiş olduğu hizmet bedellerini istemeye engel teşkil etmeyeceğinin kabulü gerekir.Bu durumda, mahkemece davacının sözleşme çerçevesinde fesih tarihine kadar davalıya vermiş olduğu danışmanlık ve hukuki hizmetlerin ne kadarının ifa edildiği, ifa edilen tüm hizmetin rayiç bedelinin ne olduğu hususlarının araştılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 05.05.2015 gün 2014/9841 Esas, 2015/6367 Karar sayılı onama ilamı kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan gerekçelerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.05.2015 gün 2014/9841 Esas, 2015/6367 Karar sayılı onama ilamı kaldırılarak mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.