Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 922 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10798 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2013NUMARASI : 2010/214-2013/15Taraflar arasında görülen davada Foça Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2013 tarih ve 2010/214-2013/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline ait bulunan davalı nezdinde sigortalı teknenin çıkan yangın neticesinde tamamen hasarlandığını, hasarın davalıya ihbarına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 28.000 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, teknenin zarar tarihindeki değerinin 150.000 TL olduğunu ancak teknenin 60.000 TL üzerinden sigorta ettirildiğini, eksik sigorta hükümlerine göre davacıya 22.400 TL ödenebileceğini, poliçedeki üçüncü şahıs mali mesuliyet teminatı 60.000 TL tutarında olup yangında üçüncü kişilere verilen zarar nedeniyle 83.438 TL ödendiğini, 23.438 TL rücuan tazminat alacağından davacı alacağı takas yoluyla tenzil edildiğinde davacının alacağının kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 6762 Sayılı TTK'nın 1288. maddesindeki durumun kısmi hasara uğrama halinde söz konusu olacağı, tamamen zayi olan tekne yönünden davacının ödeme talebinin karşılanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, tekne sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacıya ait teknenin çıkan yangın sonucu tam hasara uğradığı ve değerinin altında sigortalanmış olduğu yönünde taraflar arasında bir çekişme bulunmamaktadır. Davalı tarafça eksik sigorta hükümleri uyarınca davacıya ödenmesi gereken bir bedel bulunmadığı savunulmuş, mahkemece, 6762 sayılı TTK'nın 1288. maddesinin tam hasar durumunda uygulanmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Anılan madde ile sigorta bedelinin, sigorta değerinden aşağı olduğu takdirde ve sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının halele uğraması halinde sigortacının aksine mukavele bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan nispeti neden ibaretse zararın o kadarından mesul olacağı düzenlenmiştir. Ancak yasa metninde de belirtildiği üzere bunun aksinin kararlaştırılması mümkündür. Taraflar arasında düzenlenen poliçenin açıklamalar kısmında "Bu poliçedeki sigorta bedeli mutabakatlı bedel olmayıp sigortalı tarafından beyan edilmiştir. Sigorta bedelinin teknenin rayiç değerinin altında olduğunun belirlenmesi durumunda hasar tazmininde TTK'nın 1288. maddesinde belirtilen oran kuralı uygulanacaktır." hükmü bulunmakta olup, tam hasar ve kısmi hasar yönünden bir ayırım yapılmamıştır. Bu nedenle, davacının talebinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, davanın yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ek karara yönelik temyiz istemine gelince; her ne kadar mahkemece, davacı vekilinin fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması hususunun asıl karara yazılması yönündeki istemi tavzih talebi olarak değerlendirilmiş ise de, ek karar ile bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gibi esasen fazlaya ilişkin hakların dava dilekçesinde saklı tutulması yeterli olup, asıl hükümde bu hususun yer alması zorunlu değildir. Ayrıca, MHK'nın 305 ve 306. maddeli uyarınca işlem yapılmasını içeren, tensip gibi verilen ek kararın temyiz edilmesinde davalının hukuki yararı da bulunmadığından, ek karara yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.