Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9176 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9214 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../04/2016 tarih ve 2013/296-2016/386 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin .... ..... Ltd. Şti. ile birlikte müşterek borçlu olarak 01/02/2006 yılında davalı banka ile 50.000 TL’lik kredi sözleşmesi imzaladığını, borcun ödendiğini, 01/02/2008 tarihinde yeni bir sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin imzasının olmadığını, kredi borçlusu şirket ve sözleşme yükümlülükleri olan kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davalı alacaklının .... l. İcra Müdürlüğünden 2010/1634 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, mesnet olarak her iki sözleşmeye dayanıldığını, müvekkilinin itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini beyanla .... l. İcra Müdürlüğünün 2010/1634 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte öncelikle müvekkilinin borcunun olmadığının, 50.000 TL ve işleyen faizine ilişkin borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının ilamsız takibe karşı süresi içerisinde itirazda bulunmadığı, 01.02.2006 tarihli kredi sözleşmesinde davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının olduğu, aynı sözleşmeyi dava dışı ...... adlı kişinin rehin veren müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 01.02.2008 tarihli kredi sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, .... ....İcra Müdürlüğünün 2010/1605 E. sayılı dosyasında satışa konu olan taşınmazın önceki maliki olan ...... tarafından takip dosyası borçlusu .... ...... ........ Turz. Tic. Ltd. Şti'nin ......’tan kullandığı kredilere yönelik teminat olarak verildiği, takip borçlusu olarak davacı ile .... ...... .....Turz. Tic. Ltd. Şti'nin gösterildiği, takibe konu ilgili kredi borcunun geri ödemeleri ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilen dosyadaki ödeme gözetildiğinde davacının bankaya her hangi bir borcunun kalmadığı, takibe konu borcun yeniden yapılandırılması durumu ya da ikinci kredi sözleşmesinin ilk sözleşmenin devamı olduğuna yönelik sözleşmede hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. .Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacının aleyhine yapılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili hakkında yapılan takipte 01.02.06 tarihli ve 01.02.08 tarihli genel kredi taahhütnamelerine dayanıldığını ancak müvekkilinin 01.02.06 tarihli sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının olduğunu ve borcun ödendiğini; diğer sözleşmede imzasının olmadığını belirtmiş, 2010/1634 E. sayılı icra dosyasında borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, 01.02.06 tarihli sözleşmeyi davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, aynı sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalayan dava dışı ......’in taşınmazını rehin verdiği, 01.02.08 tarihli sözleşmede davacının imzasının bulunmadığı, kredi borcunun tahsili için 2010/1605 E. sayılı icra takibinde taşınmaz rehninin paraya çevrildiği ve yapılan ödemeler gözetildiğinde davacının borcu kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 2010/1634 E. sayılı icra dosyasında davacı, dava dışı ......, ......., ... ... hakkında 98.881,44 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiği, dayanak olarak genel kredi taahhütnamelerinin ve ihtarnamenin gösterildiği, davacının sorumluluğunun 50.000 TL olarak belirtildiği; 01.02.... tarihli sözleşmede dava dışı borçlu .... ..... Ltd. Şti’nin borçlu, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının olduğu, diğer sözleşmede taraf olmadığı, 01.02.08 tarihli kredi sözleşmesinde dava dışı ......’in borçlu şirket lehine 01...08 tarihinde ipotek verdiği, taşınmazı daha sonra davacıya 08.05.09 tarihinde sattığı anlaşılmaktadır. 08.01.... havale tarihli bilirkişi raporunda, 01.02.... tarihli sözleşme kapsamında dava dışı borçlu .... ..... Ltd. Şti tarafından 44.000 TL kredi kullanıldığı ve 29.000 TL ödeme yapıldığı, bakiye ....000 TL borcun kaldığı belirtilmiştir. Bu durumda, davacının 01.02.06 tarihli sözleşme kapsamında sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği halde 01.02.08 tarihli kredi sözleşmesinde dava dışı ......’in borçlu şirket lehine verdiği ipoteğin paraya çevrilmesinden dolayı yapılan ödemenin davacının borcundan mahsup edilmesi sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.Kabule göre de, bilirkişi raporundaki hesaplamada davacı borçlu kefilin takip tarihinden önce temerrüde düşmediğinden temerrüt faizi işletilmemişse de, dosyada davacının mevcut adresine ihtarname tebliğe çıkarıldığı ve borçlunun adresinden taşınmış olduğundan iade edildiği anlaşılmaktadır. 01.02.06 tarihli sözleşmenin .... maddesinde adres değişikliğinin bildirilmediği durumlarda eski adrese yapılan tebligatın geçerli olacağı kabul edilmiş olup davacının temerrüde düştüğünün kabulü gerekirken aksi yöndeki rapora dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.