MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen .../05/2015 tarih ve 2014/1140-2015/394 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, tarafların ortak olduğu ... ....Şti.’de davalıların .../09/2011 tarihinde davacılar ile birlikte ... yıllığına şirket müdürü olarak seçildiklerini, davacıların 2012 yılında görevlerinden istifa etmelerinin ardından 31/03/2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davalıların oy birliği ile şirkete müdür olarak atandıklarını, bu toplantı öncesinde davacıların 2012 yılı bilançosunu incelediklerinde şirketin gayri faal olmasına rağmen stoklarında artış olduğunu ve borçların buna paralel arttığını belirttikleri, bu durumun toplantıda belirtildiğini, ancak yeterli açıklama yapılmadığını, gayri faal olan şirkete 420.000 TL bedelde stok mal alınmasının açıklamasının olamayacağını, davalıların şirketi zarara soktuğunu beyanla TTK m. 555 kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ....000 TL’nin davalılardan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazında bulunmuş, 31/03/2013 tarihli toplantıda davalıların ibra edildiğini, şirkete zarar verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, tarafların ortak olduğu limited şirketin 2012 yılı olağan genel kurul toplantısının 31/03/2013 tarihinde yapıldığı, toplantı sırasında ortaklarca bilançoların incelendiği, davacılar tarafından finansal tablolar ile ilgili olumsuz oy kullanıldığı, oy çokluğu ile finansal tabloların kabul edildiği, ancak sonrasında bu karar ile ilgili herhangi bir iptal davasının açılmadığı, davalı olan müdürlerin aynı toplantıda alınan ... numaralı karara göre oy birliği ile ibra edildikleri, davacıların da ibrada olumlu oy kullandıkları, bilançolarda olumsuz oy vermelerine rağmen bu konuda iptal davası açmayan ve davalı müdürlerin ibrasına olumlu oy vererek müdürleri ibra eden davacıların daha sonrasında iş bu davayı açmış olmalarının TTK 558/... maddesi kapsamında hukuki bir dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. .Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava, limited şirket müdürleri aleyhine açılmış sorumluluk davasıdır. Mahkemece, yapılan ortaklar genel kurulu toplantısında davacıların finansal tablolarla ilgili olumsuz oy kullandığı ve finansal tabloların oy çokluğuyla kabul edildiği, ancak sonrasında bu kararla ilgili iptal davası açılmadığı; davalıların aynı toplantıda davacıların da olumlu oyuyla oybirliğiyle ibra edildikleri, davacıların bu davayı açmalarının hukuki dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosyada mevcut genel kurul tutanağında, davacılardan ......in söz alarak şirketin stok ve borç miktarı hakkında açıklama istediği, davalı müdür ...’ın gerekli belgelerin ortakların incelemesine sunulduğunu, bunun dışında hangi firmalarla mal alımı satımı yapıldığı hususunun ticari sır kapsamında olduğunu beyan ettiği, davacılardan ...........’in stok hareketinin gerçek bir hareket olup olmadığını bilmediklerinden olumsuz oy vereceklerini beyan ettiği, bunun üzerine finansal tabloların oyçokluğuyla kabul edildiği, sonrasında davalı müdürlerin ise oybirliğiyle ibra edildikleri anlaşılmaktadır. İbra, hukuki niteliği itibariyle menfi bir borç ikrarıdır. İbra edilen işlemler hakkında sonradan maddi bir hataya dayanılmadan ibradan dönülerek ibraya konu işlemler hakkında dava açılması mümkün değildir. Ancak, ibranın borçtan kurtarıcı sonucu doğurabilmesi ibraya konu işlemlerin açıkça ortaya konulması, bilinmesi ve tartışılmasına bağlıdır. Somut olaya gelindiğinde mahkemece hükme dayanak yapılan genel kurulda alınan ibra kararı davaya konu finansal tablolardaki işlemler açıkça görüşülerek, tartışılarak, şirketin bu nedenle uğradığı veya uğrayabileceği zarar ortaya konulup, genel kurul bu konuda bilgilendirilerek alınmış bir ibra kararı olmayıp, hiçbir konu üzerinde tartışılmadan alınmış, soyut nitelikteki ibra kararıdır. Bu nedenle davacıların soyut ibra kararına dayalı olarak sorumluluk davası ikame etme hakkının olduğu değerlendirilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.