Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9153 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1610 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2012/148-2013/342Taraflar arasında görülen davada Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/06/2013 tarih ve 2012/148-2013/342 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, don rizikolarına karşı davalı tarafından sigortalanan müvekkiline ait kayısı ürününün 19.03.2010 tarihinde meydana gelen don olayı neticesinde hasarlandığını, yapılan delil tespiti neticesi hazırlanan bilirkişi raporuna göre meyve oluşumunun tamamlandığını ve 73.500,00TL hasarın meydana geldiğini, davalı tarafın ödemede bulunmadığını ileri sürerek, 73.500,00TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu edilen don olayının ürünün çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, don rizikosunun ise meyve bağlama dönemini kapsadığını, bu nedenle rizikonun sigorta teminatı dışında kaldığını, davacının meydana gelen don olayı nedeni ile Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 14.801,40 TL don afeti desteğinden faydalandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu zararın sigorta kapsamında kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 47.510,40TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, bitkisel ürün sigortaları poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta, davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde T.C. Ziraat Bankası Malatya Şubesi "Dain-i Mürtehin" olarak gösterilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamaları uyarınca bu durumda, Tarım Kredi Kooperatifi'nin rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur (14.06.2010 gün ve 2009/430-6814 E.K., 12.10.2012 gün ve 2011/8534-16045 E.K., 08.03.2013 gün ve 2012/4175-4580 E.K.). Buna göre mahkemece, asıl dava ve talep hakkına sahip dava dışı bankadan alınmış, açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunması için davacı tarafa süre verilmesi ve bu usulü eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekirken, . davacının aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin olan ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek ve anılan poliçeye dayalı bir şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre davalının uyuşmazlığın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.