Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9150 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1006 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EDİRNE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/10/2013NUMARASI : 2013/496-2013/507Taraflar arasında görülen davada Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/10/2013 tarih ve 2013/496-2013/507 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, mimar olduğunu, çizimlerini yaptığı 30 adet dubleks deniz evi villasında yapılacak değişikliklerin eser sahibi olması nedeniyle kendisinin iznine tabi olduğunu, ancak kendisinden izin alınmadan davalı mimara tadilat projesi çizdirildiğini, oysaki eserin kendisine ait olması nedeniyle eserde yapılacak tadilatı çizme ve ücretini alma hakkının da kendisine ait bulunduğunu, davalı hakkında icra takibine geçtiğini ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, davalının takibe yönelik itirazının reddi ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin mevcut proje üzerinde değişiklik yapmadığını, sadece çatı planını çizdiğini, davacının mimari projeden kaynaklanan haklarını devrettiğini, bu nedenle bu proje ile ilgili olarak hak talep edemeyeceğini savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönlerinden reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının çizdiği mimari projenin estetik vasfı nedeniyle eser olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının dava konusu edilen taşınmazın ilk mimari projesini hazırlayan mimar olduğu, bu proje üzerinde onun yazılı izni alınmaksızın tadilat yapıldığı, ayrıca binada da tadilat yapıldığı, davacının, davalıdan toplam 45.000,00 TL tutarında maddi tazminat alacağı olduğu, alacağın yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, itirazının iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, mimari projeye yapılan tecavüz nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince davacı tarafça düzenlenen tadilat projesinin 5846 sayılı FSEK 2/3 maddesi kapsamında ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Buna karşın, mahkeme kararında dava konusu proje kapsamında inşa edilen yapıların estetik vasfı bulunduğu belirtilerek aynı kanunun 4/3. maddesi kapsamında mimarlık eseri olduğu kabul edilmek suretiyle projede yer alan 30 adet binanın güzel sanat eseri olduğunun kabulü ile her bir binanın çatısında yapılan değişiklik nedeniyle 1.500,00'er TL telif ücreti takdiri suretiyle toplam 45.000,00TL tutarındaki icra takibine itirazın iptaline karar verilmiştir. Mahkemenin davacıya ait projenin FSEK 2/3 maddesi kapsamında ilim ve edebiyat eseri olduğuna ilişkin belirlemesi isabetli ise de , bu projenin zemine uygulanması sonucu inşa edilen toplam 30 adet binanın da aynı kanunun 4/3. maddesi uyarınca mimari güzel sanat eseri olarak kabul edilmesi için bu yapıların bedii(estetik) unsuru haiz binalar niteliğinde olması gerekir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarında söz konusu binanın mimari eser niteliğinde olduğu hususunda bir görüş açıklanmadığı gibi, esasen bir binanın FSEK 4/3 maddesi anlamında güzel sanat eseri olabilmesi için tek ve eşsiz nitelikte estetik unsuru bünyesinde bulundurması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta aynı projeden 30 adet üretilen binaların herbirinin bağımsız birer güzel sanat eseri olarak kabul edilmek suretiyle 30 adet güzel sanat eserine tecavüz edildiğinden bahisle sonuca varılması doğru görülmemiştir.O halde, mahkemece, yukarıda belirtildiği üzere davalı tarafça çizimi gerçekleştirilerek ilgili belediyeye sunulan çatı tadilat projesinin 5846 sayılı FSEK'nın 22. maddesi kapsamında davacının daha önce meydana getirdiği ve yapı inşaat ruhsatı alınan projenin izinsiz işlenmesi ya da ondan bağımsız bir proje niteliğinde olup olmadığı, yine bu tadilat projesinin yapı kullanımıyla ilgili zorunlu ihtiyaçtan kaynaklanan bir tadilat niteliğinde bulunup bulunmadığı hususlarında davacıya ait proje örneği de dosyaya getirtilmek suretiyle bilirkişi kurulundan görüş alınması, şayet davacının projesine tecavüz oluştuğunun belirlenmesi halinde ise, bu projenin bir bütün olduğu göz önüne alınarak, projenin esasen tek parçadan oluşan söz konusu bütünlüğü itibariyle telif tazminatında dikkate alınması gerekirken, tadilat projesi kapsamındaki 30 adet konutun her biri için ayrı ayrı telif tazminatı belirlenmesi de yerinde görülmemiş, temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.