MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../.../2015 tarih ve 2012/56-2015/638 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin davalı ........ Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu, diğer davalı ...’ın şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, şirket genel kuruluna çağrıların usulsüz yapıldığını ve müvekkilinin imzası taklit edilerek kararlar alındığını, aynı şekilde davalı ...’nin 2004 tarihli hisse devrinde de müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, ilk baştan itibaren şirketin kar payı dağıtımı yapmadığını ve müvekkilinin zarara uğradığını, şirket yöneticisinin şahsi harcamalarının şirket gideri olarak yazıldığını ve ayrıca şirket yönetimi tarafından bir çok usulsüzlük yapıldığını, şirket müdürünün organize bir şekilde sahte imzalar ve işlemler yoluyla haksız kazançlar elde ettiğini ve çok yüklü miktarlarda şirkete borçlandığını ileri sürerek davalı şirkete kayyum atanmasını ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ....09.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin hissesine düşen 145.000,00 TL kar payı karşılığından şirketten çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.Diğer davalılar vekili; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, şirketin fesih ve tasfiyesini gerektiren bir husus bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...’ın müdürlükten azlini ve şirkete kayyum atanmasını gerektirecek şartların oluşmadığı, davacının şirketin kar dağıtımı yapmadığı yönündeki iddiasının doğru olduğu, davacı ortağa 6762 sayılı TTK’nın 551/... maddesi uyarınca haklı sebeplerle ortaklıktan çıkma hakkının verilmesinin menfaatler dengesine daha uygun olacağı, davacının ıslah dilekçesi ile 145.000,00 TL kar payı karşılığı şirketten çıkarılmayı kabul ettiği gerekçesiyle davacının dava tarihinden itibaren ........ Ltd.Şti. ortaklığından çıkarılmasına ve 145.000,00 TL kar alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, işbu davanın kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekmektedir. Mahkemece, davalı şirketin yanında diğer ortaklar yönünden de dava kabul edilmiş ve davacının ortaklıktan çıkarılması ile 145.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiş ve ayrıca davalıların tümü yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmuştur. Oysa bu türden bir davada fesih ve tasfiyesi istenen şirket dışındaki davalı ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, davalı ... davalı şirketteki hissesinin tümünü 2004 yılında diğer ortak davalı ...’a devretmiş ve bu durum ticaret sicilinde tescil edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, mümeyyiz davalı ...’ye karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davalı yönünden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...’nin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.