Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9100 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12338 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 28/.../2011 gün ve 2011/195 - 2011/193 sayılı kararı bozan Daire'nin 02/06/2015 gün ve 2014/15423 - 2015/7533 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ....’de yapımını üstlendiği inşaat için ...’dan satın aldığı boya malzemesini nakliyat rizikolarına karşı davalı ... A.Ş. nezdinde sigortalattığını, malzemenin ...’dan .....’ye taşınması işinin.... belgesi ile davalı .... Şti. tarafından üstlenildiğini, ...’dan ...’a kadar anılan şirket tarafından nakliyesi yapılan emtianın ...’dan .....’ye taşınmasının da CMR belgesi ile davalı ...... Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirildiğini, varma yerinde yapılan tespitte malzemelerin hasarlı olduğunun tespit edildiğini, ilk hasar tespitinin ...’da yapıldığını, aktarma yapılmış olsa da CMR 34. maddesine göre davalı taşıyanların her ikisinin de hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, ...,736.80 Euro’nun faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davalı ... A.Ş. vekili, ....04.2012 tarihli dilekçesi ile karar gerekçesinde müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığı belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında “davanın kısmen kabulüne” denilmesinden dolayı kararın tavzihini talep etmiştir.Davacı vekili, söz konusu tavzih talebinin kabul edilemeyeceğini, davalı ... A.Ş. vekilinin kararı aynı nedenle temyiz ettiğini bildirmiştir.Mahkemece, ....09.2012 tarihli ek karar ile gerekçede ilamın özetinin doğru olarak belirtildiği, hüküm fıkrasında ise reddedilen davalı adının sehven belirtilmediği, hüküm fıkrası esas alınacak olursa, gerekçedeki doğru saptamaların ihmal edilmiş olacağı, son ilamda (hükümde) giderilmesi gereken tenakuz ve mübayenet bulunduğu, olayda (HUMK 455.maddesinde) 6100 sayılı Kanun'un 305.maddesi uyarınca söz konusu edilen mütenakız fıkraları ihtiva etmek hali mevcut olduğu gerekçesiyle tavzih talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin tazminat ve ( davalı ... ve Kredi Sigorta A.Ş. açısından) talebin reddine karar verilmiş, ek karar taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili, tavzih konusu yapılan hususu temyiz ettiklerini, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin tavzihle giderilemeyeceğini belirtmiş, Dairemizce verilen karar bozulmuştur.Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ...-6100 sayılı HMK’nın 305. ve aynı doğrultudaki mülga HUMK 455. maddesi uyarınca tavzih, bir hükmün müphem olması veya birbirine çelişkili fıkralar içermesi halinde, hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması için başvurulan kanun yoludur. Bu kanun yolu, hiçbir zaman hükmün değiştirilmesi veya hükme yeni bir şey eklenmesi yolu olarak kullanılamaz.Oysa, somut olayda davalı ... A.Ş. vekilinin ....04.2012 tarihli tavzih istemi üzerine mahkemece ....09.2012 tarihli karar ile tavzih talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin tazminat ve (davalı ... ve Kredi Sigorta A.Ş. açısından) talebin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, tavzihle oluşturulan gerekçeli karar ile kısa karar arasında açıkça çelişki oluşturulmuştur.Bu nedenle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile mahkemenin tavzihe ilişkin ....09.2012 tarihli ek kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....-Dava, davalı ... şirketi nezdinde emtia nakliyat sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alınan malların davalılar tarafından taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nın 298/.... maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde “Davanın kısmen kabulü ile ....855,... TL'nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Gerekçeli kararın gerekçe bölümünde ise “dava konusu poliçede emtianın cinsine, ağırlığına ve özeliklerine uygun olmayan istifleme ve/veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziya ve hasarın teminat harici olduğunun belirtildiği, hasarın istifleme koşullarından kaynaklandığı kanaatine varıldığından davalı ... A.Ş'ye karşı açılan davanın reddi gerektiği, davalı taşıyıcıların olayda müterafik kusurlu bulunduğu” belirtilmiştir.Bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 02.06.2015 gün 2014/15423 esas 2015/7533 Karar sayılı ilamının iki ve üç nolu bendi ortadan kaldırılarak mahkemece verilen kararın açıklanan değişik gerekçe ile re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir....-Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile mahkemenin tavzihe ilişkin ....09.2012 tarihli ek kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 02.06.2015 gün 2014/15423 esas, 2015/7533 Karar sayılı ilamının iki nolu bendi hükümden çıkarılarak mahkemece verilen kararın açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, (...) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin esas karara ilişen temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.