Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9026 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2228 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2013/451-2013/511Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/10/2013 tarih ve 2013/451-2013/511 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Akbank vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkili E.. D..'in davacı şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, müvekkilinin tatildeyken 29 Ekim 2009 günü Jandarma tarafından gözaltına alındığını, sebebinin ise Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/939 esas sayılı dosyasından karşılıksız çek keşide etme suçundan verilen 20.000.00 TL adli para cezası ilamın infazı kapsamında olduğunu öğrendiğini, ancak müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını ancak hapis tehdidi altında davalı M.. G..'e çek bedelini ödeyerek şikayetten vazgeçmesi ve cezanın düşürülmesi sağlanarak serbest bırakıldığını, yine müvekkilinin 09.12.2009 tarihinde aynı gerekçe ile gözaltına alındığını, bu durumun ise mahkeme tarafından düşme ilamının ilamat infaz bürosuna bildirilmemesinden kaynaklandığını, söz konusu ceza dosyasının incelenmesinde cezaya konu çekin keşidecisinin Kardelen Ekmek Gıda İth. Maddeleri ve Bil. İnş. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, alacaklı davalı M.. G..' in savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde çekin keşidecisi olan şirketin ünvanı ile yetkilisini doğru bildirdiğini, ancak savcılığın müzekkeresine istinaden davalı bankanın cevabi yazısında çekin keşidecisi şirketin yetkilisine ait bilgileri göndermesi gerekirken özensiz davaranak K.. Un ve Yem Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'nin yetkilisi olan müvekkili E.. D..'e ait belge ve bilgileri göndermesi nedeni ile davanın yanlışlıkla müvekkili aleyhine açıldığını, müvekkilinin davadan hiç haberi dahi olmadan hakkında mahkumiyet kararı verilerek kesinleştirilip infaza verildiğini, davalı bankanın özensiz davranışı nedeni ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde 20.000.00 TL ödemek zorunda kaldığını ve iki kez jandarma tarafından gözaltına alındığını, davalı M.. G.. ise gerçek çek keşidecisinin müvekkili olmadığını bilmesine karşın müvekkilinin cezaevinde olmasını fırsat bilerek 20.000.00 TL'yi tahsil edip sebepsiz zenginleştiğini, müvekkili hakkında mahkumiyet kararı verilmekle kişilik haklarının zedelendiğini ve bu olay nedeni ile müvekkili şirketin ticari itibarının da zarar gördüğünü, ileri sürerek haksız olarak ödenmek zorunda kalan 20.000.00 TL'nin 30.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için 20.000.00 TL olmak üzere toplam 40.000.00 TL manevi tazminatın 30.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili, davacı E.. D..'e ceza verilmesinde müvekkil bankanın herhangi bir kusuru olmadığını, savcılığa verilen cevabi müzekkerede çek keşidecisinin ünvanının tam olarak yazıldığını, hazırlık soruşturması ve ceza davasında keşideci şirket yetkilisinin kim olduğu hususunun ticaret sicilinden araştırılmaksızın ceza tayin edildiğini, ceza muhakemesinde aslonan gerçeğin ortaya çıkarılması olduğunu, davacının ceza infazından kurtulmak için diğer davalıya ödeme yaptığını, bu nedenle çek bedelini kime ödemişse ondan talep etmesi gerektiğini, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını, istenilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı M.. G.. vekili, müvekkiline dava dışı şirketin 20.000.00 TL bedelli çek verdiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine savcılığa şikayette bulunduğunu, keşideci aleyhine çek bedeli kadar para cezası verildiğini, ceza verilmesinde müvekkilinin kast ve kusurunun bulunmadığını, yanlış bir kişi hakkında ceza hükmü tesis edildiyse bu hatayı bilmesine imkan olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davacı şirkete ait olmayan bir çekin karşılıksız çıkması nedeniyle savcılıkca çek bilgilerinin davalı bankadan istenildiği, davalı banka çalışanlarınca yanlışlıkla davacı E.. D..'in yöneticisi olduğu şirkete ait bilgilerin verildiği, bu nedenle karşılıksız çek keşide etmek suçundan davacı E.. D..'in yargılandığı, çıkarılan yakalama emrine istinaden davacının gözaltına alındığı, çek hamiline ödeme yapılıp şikayetçinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle serbest bırakıldığı, meydana gelen olayda davalı bankanın kusurlu olduğu, davacı şirketin karşılıksız çek keşide eden konumuna düşmüş olması ve diğer davacının bu olay nedeniyle karşılıksız çek keşide etmek suçundan verilen ceza nedeniyle aldığı mahkumiyet kararına istinaden gözaltına alınmasının her iki davacının kişilik haklarının ihlaline sebebiyet verdiği gerekçesiyle davacılar yararına ayrı ayrı 5000.00'er TL'nin davalı bankadan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili ve davalı Akbank T.A.Ş. vekili temyiz etmiştir1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Akbank T.A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar paranın ödenmesini dava edebilir. Mahkemece, davacı şirketin karşılıksız çek keşide eden konumuna düştüğünden bahisle davacı şirket yararına manevi tazminata hükmedilmiştir.Somut olayda, dava dışı K.. Ekmek Gıda İth. Maddeleri ve Bil. İnş. Tic. Ltd. Şti. yetkilisince keşide edilen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle diğer davalı tarafından yapılan şikayet üzerine, savcılıkça davalı bankaya yazı yazılmış, davalı banka tarafından gönderilen cevapta bu şirketle bir ilgisi bulunmayan davacı E.. D..'in şirketin yetkilisi olduğu belirtilmiştir.Davalı E.. D.. bu nedenle hakkında açılan davada karşılıksız çekin keşidecisi şirketin yetkilisi olduğundan bahisle cezaya mahküm edilmiş, davacı şirketin ismi ceza dosyasına yansımadığı gibi karşılıksız kalan çek nedeniyle davacı şirket yönünden Merkez Bankasına bildirimde de bulunulmamıştır. Bu durum karşısında, davacı şirketin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemin varlığı kanıtlanamadığı halde yazılı gerekçeyle davacı şirket lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı Akbank T.A.O. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacılar vekili her iki davacı yönünden manevi tazminat isteminde bulunarak hükmedilecek tazminatlara 30.10.2010 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep ettiği halde, davacı E.. D.. yararına hükmedilen manevi tazminata ilişkin faiz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı E.. D.. yararına bozulması gerekmiştir.4- Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin davacı şirket yararına hükmedilen manevi tazminatın faizine dair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Akbank T.A.O. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bette açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı Akbank T.A.O. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı Akbank T.A.O. yararına bozulmasına (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı E.. D.. yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davacı şirket yararına hükmedilen tazminatın faizine dair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.