Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8996 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 937 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/06/2015 tarih ve 2013/423-2015/323 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalının müvekkili tarafından .... ilinde yaptırılmakta olan kız öğrenci yurdu inşaatını yürütmesi için vekil tayin edildiğini, müvekkili tarafından davalıya değişik zamanlarda para gönderildiğini, 2010 yılı içerisinde müvekkili tarafından davalının diğer davalı bankadaki hesabına bankaya bizzat giderek para yatırdığını, ancak dekontlarda müvekkilinin para yatıran olarak isminin geçmesi gerekirken isminin geçmediğini, dekontlarda paranın davalı ... tarafından kendi hesabına yatırıldığı görüntüsü olduğunu, davalı banka personelinin kasıtlı olarak müvekkilinin ismini dekontlarda belirtmediğini, taraflar arasında görülen .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında müvekkilince yatırılan paraların davalı tarafından inkar edildiğini ileri sürerek davalı ... hesabına yatırılan 37.950,00 CHF (... .....) miktarındaki paranın müvekkili tarafından yatırıldığının tespitini ve bu paranın yatırılış tarihinden itibaren işleyecek döviz cinsinden en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davacının müvekkili hesabına para yatırmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı .... ..... ... A.Ş. vekili; davacının diğer davalı ile aralarındaki uyuşmazlığa müvekkili bankayı dahil etmesinde hukuki bir dayanağının olmadığını, müvekkili bankanın davacıya karşı bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflara delillerini sunmaları için süre verildiği, davacı vekilinin tanık deliline dayandığı ve davanın değeri dikkate alındığında davalı vekilinin itirazı doğrultusunda tanık dinletme talebinin reddedildiği, ayrıca davacının yemin deliline dayanmayacaklarını da belirttiği, bu haliyle dosya kapsamında davacının iddialarını ispatlar nitelikte delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, davalının banka hesabında bulunan mevduatın, davacı tarafından yatırıldığının tespiti ve istirdatı istemine ilişkindir. Davacı, dava ve beyan dilekçelerinde, işlerini vekaleten yürüten davalı ...'in hesabına yatırılması için davalı banka çalışanına verdiği paranın, ... hesabına yatırılırken parayı yatıran kişi olarak dekontta ismine yer verilmediğini ileri sürmüş, davalı ... ve davalı banka ise iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu savunmuştur. Davacı ile davalılardan ... arasında .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/358 Esas sayılı dosyasında vekalet akdinin kötüye kullanılması neticesinde meydana gelen zararın tespiti ve tazmini talepli dava derdesttir. Mahkemece, ....06.2016 tarihli duruşmada işbu dava dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir. Gerçekten de, temyize konu işbu dosyadaki davacı talebi davalı hesabına yatırılan bir miktar paranın aidiyetine ilişkin iken, .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/358 Esas sayılı dosyasında taraflar arasındaki vekalet ilişkisi kapsamında yatırılmış olan tüm paraların aidiyeti uyuşmazlık konusu olup, iddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimi itibariyle işbu davadaki uyuşmazlık konusu iddia .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/358 Esas sayılı dosyasında ön mesele olarak incelenmesi gereken bir durumdan ibarettir. O halde, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu ve bu sebeple davalar arasında bağlantı bulunduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi uyarınca aynı mahkemede yer alan aynı düzey ve sıfattaki bu davaların, mahkemece ilk davanın açıldığı .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/358 Esas sayılı dosyasında birleştirilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.