Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8982 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12344 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen16/03/2016 tarih ve 2014/1741-2016/202 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili şirketin %... ortağı olan davalı ...'in ayrıca şirket müdürü olarak görev yapmakta iken .../08/2014 tarihinde müvekkili şirket ile aynı konu da faaliyette bulunan davalı ... ...... A.Ş’yi kurduğunu ve aynı zamanda yetkilisi olduğunu, şirketi kurarken müvekkili şirket personeli olan diğer davalıları ayartarak yanına aldığını, diğer davalıların işten ayrılır ayrılmaz davalı şirket bünyesinde çalışmaya başladıklarını böylece davalıların tam fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müvekkili şirketi çalışamaz hale getirmek istediklerini, davalıların müvekkili şirket ürünleri hakkında yalan beyanlar ve zarar verici davranışlarında bulunduklarını, davalıların müvekkili şirketin bilgisayarlarındaki müşteri irtibat bilgileri ile ticari sır niteliğindeki belgelerinin götürüldüğünü, davalıların eylemlerinin hem şirket ile rekabet yasağını hem de haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğunu, davalıların hukuka aykırı eylemleri ile müvekkil şirketi çok büyük zarara uğrattıklarını ileri sürerek davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ile bu eylemlerden men'ine ve müvekkilinin uğradığı maddi-manevi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili; davacı şirket ile müvekkilleri arasında yazılı iş sözleşmesi olmadığını, davada iş mahkemelerinin görevli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalıların haksız eylemlerinin davacı şirkette çalışırken başladığı ve davalı şirkette işe başladıktan sonra da devam ettiğinin ileri sürüldüğü, buna göre davaya bakmaya görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan yargılamanın birliği ve usul ekonomisi de nazara alındığında davalı şirket dahil olmak üzere tüm davalılar yönünden mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava; haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tüm davalılar yönünden iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davalılardan ...’in davacı şirketin %... ortağı ve şirketin müdürü olduğu, diğer davalı gerçek kişilerin ise davacı şirketten ayrıldıktan sonra rakip olan davalı ...’in ortağı olduğu davalı şirkette işe başladıkları uyuşmazlık konusu değildir. O halde, davacı şirketin davalı ...’e karşı açtığı davanın hukuki nitelik olarak şirketin yöneticisine açtığı dava kapsamında değerlendirilmesi, davalı şirkete karşı açtığı davanın genel hükümlere göre haksız rekabet davası kapsamında değerlendirilmesi ve diğer davalıların rekabet yasağını ihlal ettiği iddia edilen davranışlarının açık biçimde iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğundan, bu davranışın 6098 sayılı TBK'nın 444 ve 447. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı TTK’nın .../...-a ve .../...-c maddeleri gereğince mutlak ticari dava niteliği taşımasına ve açık biçimde asliye ticaret mahkemelerinin görev alanında bulunmasına rağmen, mahkemece, iş mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.