Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 898 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10487 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2013NUMARASI : 2008/4-2013/78Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.03.2013 tarih ve 2008/4-2013/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan taşıma sözleşmesi uyarınca müvekkili şirkete ait araçlarla davalı şirkete ait muhtelif emtianın farklı bölgelere taşınması konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, müvekkili davacı şirketin muhtelif bölgelere yapmış olduğu emtia taşımalarından sonra taşıma ücretinin tamamı için ekte sunulan faturaları tanzim ederek davalı şirkete tebliğ ettiğini, ancak davalı şirketin hiçbir hukuki gerekçe göstermeksizin ekte sundukları, 16/07/2007 tarih ... sıra nolu faturaları tanzim ettiğini, hasarlı ve eksik ürün olduğundan bahisle müvekkili şirketten bu bedelin (21.120,84 YTL) talep edildiğini, yine aynı davalı şirketin 30/09/2007 tarih 222369 sıra nolu fatura ile yine (17.434,53YTL) hasarlı ürün yansıtma bedeli talep ettiğini, böylece davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili şirketten toplam 38.555,37 YTL talep ettiğini, müvekkili şirkete, davalı şirket tarafından gönderilen 30/09/2007 tarih ve ... sıra nolu ve 17.434,53 YTL bedelli faturaya ilişkin olarak İstanbul 6. Noterliği'nin 08/11/2007 tarihli ve 13923 yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturanın iade edildiğini, ancak 16/07/2007 tarih ve 465438 sıra nolu ve 21.120,84 YTL bedeli faturanın davalıya iade edilemediğini, bu faturanın iade edilmeyiş nedeninin ise davalı şirketin müvekkili şirketi şifahi olarak sürekli oyalayarak bu sorunu çözeceğine dair söz vererek TTK 23. maddede belirtilen 8 günlük itiraz süresinin geçirilmesine neden olması olduğunu, bu sebeplerden faturalara ilişkin toplam 38.555,37 TL alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşme hükümlerine aykırı hareket eden davacıya fatura edilen hasar ve kayıp bedelleri hakkında alacağın tahsili amacıyla huzurda açılan davanın hukuki mesnedi olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, yüklemenin gönderen tarafından yapılması, araçların mühürlü olmaması ve zararın alıcı ve araç şoförü tarafından birlikte imza altına alınan bir tutanakla tespit edilmiş olması dikkate alındığında, koli olarak eksik olduğu belirtilen emtialardan davacı taşıyıcının sorumlu olduğunu, ancak her bir koli içinde mevcut olması gereken emtia sayısındaki eksiklikten ise davacı tarafın sorumlu bulunmadığını, davalının emtia ile ilgili kişiye ödeyeceği tazminatın davacı-fiili-taşıyıcının sorumluluğu ölçüsünde olması gerektiğini, davalının daha fazla tazminat ödemiş olması durumunda, sorumlu olduğu tutardan fazlasını davacı taşıyıcıya rücu edemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 17.434,53 TL'nin 30.09.2007 tarihinden ve 21.120,84 TL'nin ise 16.07.2007 tarihinden itibaren toplam; 38.555,37 TL'nin davalı DHL Lojistik Hiz. A.Ş'den alınıp davacı TT Turizm Telekomünikasyon Lojistik San. Ltd. Şti'ne ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının her bir taşımada ne miktar malın hasara uğradığı veya zayi olduğu ve bu zarar nedeniyle gönderene ne miktar ödendiği hususunda yeterli delil ibraz edememiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak, dava navlun bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davalı üst taşıyıcı alt taşıyıcı olan davacıya hasar bedeline ilişkin olarak 16/07/2007 tarihli, 21.120,84 TL tutarlı fatura düzenlemiş, davacıya tebliğ etmiş ve davacı tarafından da bu fatura ticari defterine kaydedilmiştir. Bu halde mahkemece, bu fatura göz önüne alınarak davacının navlun alacağının belirlenmesi gerekirken, bu fatura konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.