MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/04/2015 tarih ve 2014/1015-2015/385 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının taahhüt ettiği işlerin bir kısmının müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının kesilen fatura bedelini ödemediğini, davalının bu faturaları kabul ederek ticari defterlerine işlediğini müvekkili tarafından başlatılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının dava dışı ........ Ltd. Şti'nin yetkilileri ile akraba olduğunu, davalı şirket ile yapılan bir anlaşma olmadığını, hizmet bedelinin dava dışı .....'a ödendiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan bir alacağı bulunmadığı, davalının icra takibine itirazında haklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinin varlığı kabul edilerek, davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor esas alınarak, davacı tarafından keşide edilen ve davalı yanın da kabulünde olduğu değerlendirilen fatura bedelinin ödenmiş olduğundan bahisle dava reddedilmiştir. Ancak, davacı taraf delillerini bildirirken her iki tarafın ticari defterlerine de dayanmış olup 6100 sayılı HMK'nın 220 ve 222. maddeleri değerlendirilmeksizin yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, ticari defterlerindeki ödeme kaydının davalı yanca keşide edilen çeklere dayalı olarak düşüldüğü ve fakat bu çeklerin icraen tahsil edilemediği yolundaki davacı yan vekilince ileri sürülen hususlar bakımından icra takip dosyalarının celbi ile yetinilmiş, incelenen davacı defterindeki ödeme kaydının çeke dayalı olduğu gözden kaçırılarak bilirkişiden ek rapor alınması yolundaki davacı vekilinin itirazı karşılanmamış, bu yönde bir incelemeye neden gerek görülmediği konusunda karar gerekçesinde herhangi bir değerlendirmeye rastlanılmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Bu çerçevede mahkemece celbedilen ..... .... İcra Müdürlüğü'nün ..... sayılı takip dosyasının incelenmesinde, takibe esas çek fotokopisinde davacı ...'ın son hamil olarak ismi geçmekte olup takip alacaklısının davadışı ....... Şti. olduğu ve icra takibinin iptal edilmiş olmakla akim kalmış bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince bildirilen ... ... .... İcra Müdürlüğü'nün ..... sayılı takip dosyasının ise ....000.-TL tutarındaki bir adet çeke dayalı olarak davadışı ........... Ltd. Şti. tarafından davalı aleyhine başlatılmış bir icra takibine ilişkin olduğu anlaşılmakta ise, dosyada yeterli bilgi ve belge olmadığından akıbeti ve davacı ile ilgisi kurulamamıştır. Bu nedenle, mahkemece uyuşmazlığın aydınlatılması için zorunlu hususlar bakımından yapılan iş ve işlemlerin de eksik ve yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerle, mahkemece yapılması gereken iş, yukarda açıklanan eksik ve belirsiz hususlar bakımından taraf vekillerince açıklama yapılmasını sağlamak, ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/18638 sayılı takip dosyasındaki eksik belgelerin ikmalini temin ederek davacı itirazlarını da karşılayacak biçimde önceki bilirkişilerden ek rapor almak, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yaptırılarak tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra karar yerinde tartışılmak suretiyle sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bu nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.