Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8878 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7730 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen .../03/2015 tarih ve 2012/152-2015/115 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ..... vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen .../04/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan ... mirasçıları vekili Av. ..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıların, müvekkili şirketin münfesih acentesi olan Tasfiye Halinde...... ..... Hizmetleri AŞ'nin yetkili ve hissedarları olduğunu, bahsi geçen şirket aleyhine prim alacağı sebebiyle iflas davası açıldığını, ....02.2012 tarihli 254.537,... TL aciz vesikası aldıklarını, müvekkili şirketin alacağını tahsil edemediğini, acente sıfatıyla tahsil edilen primlerin müvekkiline intikal ettirilmemesi nedeniyle davalılardan ... ile .... ....'ün cezalandırılmasına karar verildiğini, davalıların bu miktardan sorumlu bulunduklarını ileri sürerek, 254.537,... TL'nin aciz vesikası tanzim tarihi olan ....02.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalılar cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların dava dışı şirket temsilcileri oldukları, iflas ve güveni kötüye kullanmak suçlarından mahkumiyet kararlarının bulunduğu, dava dışı şirketin iflası sonucu davacının alacağını alamaması nedeniyle ... 336 ve devamı maddeleri gereği davalıların sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalılar ... ve .. ... vekili temyiz etmiştir. Dava, anonim şirket alacaklısının şirket yöneticilerinin sorumluluğu esasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalıların, dava dışı anonim şirketin ortak ve yöneticileri oldukları, davacı ile dava dışı Tasfiye Halinde ...... AŞ arasındaki acentelik sözleşmesinin feshedildiği, davacının şirket aleyhine icra takipleri yapıp aciz vesikası aldığı, T.H. ...... AŞ tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasında alınan bilirkişi raporu ile T.H. ...... AŞ'nin davacıya dava tarihi itibariyle 117.122,34 TL borcu bulunduğunun tespit edildiği, T.H. ...... AŞ hakkında ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/11139 E. 2009/80 K. sayılı karar ile verilen iflas kararının Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2009/6921 E. 2009/8671 K. sayılı ilamı ile onandığı, davacının davalılar aleyhine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak ve davalı ... hakkında hileli iflas suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduğu, davacının T.H. ...... AŞ'den alacağını tahsil edemediği, davacı vekilinin yönetici olan davalıların TTK'nın 336. maddesi gereği davacı müvekkilinin zararından sorumlu bulundukları iddiasıyla tazminat isteminde bulunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir. Somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı .... hükümleri uyarınca anonim şirketlerde yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Zarar gören şirket alacaklılarının da yöneticiler ve denetçiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Şirket alacaklılarının dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar şirket alacaklılarını etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, şirket alacaklılarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Ancak, şirket alacaklısı ....'nın 309 ve 340 ncı maddeleri uyarınca dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. İkinci durum ise, doğrudan zarar halidir. Bu ihtimalde yöneticilerin veya denetçilerin eylemleri sonucunda şirket alacaklılarının ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur. Anılan zarar türünde ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Bu dava türünde ise alacaklılar, talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isterler.Uyuşmazlık konusu olayda T.H. ...... AŞ'den alacaklı olduğunu iddia eden davacının dava dilekçesinde yaptığı açıklamalar değerlendirildiğinde, ileri sürülen maddi olgular tamamen yönetici konumunda olan davalıların dava dışı anonim şirketinin zararına neden olan eylemlerdir. Başka bir anlatımla, açıklanan zararlar, dava dışı anonim şirketin doğrudan, davacının ise, dolaylı zararı kapsamındadır.Bu durum karşısında, davacının açtığı davanın mülga 6762 sayılı ....'nın 309 ve 340. maddeleri kapsamında açılan bir dava olduğu, böyle bir davada hükmedilecek tazminatın ancak dava dışı şirket lehine hüküm altına alınması istemli olarak açabileceği, davacının kendi adına tazminatın hüküm altına alınmasını istediği, bu şekilde dava açılamayacağı dikkate alınıp, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....-Bozma neden ve şekline göre, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA; (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.