Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8843 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11766 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/07/2015 tarih ve 2014/1473-2015/657 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin .../03/2015 tarih, 2014-... sayılı kararı gereğince davalıdan olan alacaklarının tahsil edilmesi için ... ... ve ... ...'e yetki verildiğini, davalıya şirkete olan borçlarını ödemesi hususunda ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %...’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, derdestlik itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, davacı şirketin hissedarı ve eski yetkilisi olan davalının şirkete ait banka hesabından çektiği paraları kısmen iade etmeyerek şirket işlerinde de kullanmayarak kendi özel işlerinde ve usulsüz olarak harcadığı iddiası ile açılmış sorumluluk davası olduğu, aynı davalı hakkında yine şirket yetkilisi olduğu dönemde usulsüz eylem ve işlemler ile şirketi zarara uğrattığından bahisle Mahkemenin 2014/1267 E. sayılı dosyasında dava açılmış olup, halen derdest olduğu, davalının şirket yetkilisi olarak şirket hesabından çektiği paraları kendi şahsi hesabına harcaması eyleminin de şirkete zarar verici nitelikte eylemlerden olup, önce açılan davada da değerlendirilecek ve ilk davanın içerisinde dava kapsamında incelenecek eylemlerden olmakla, davanın derdest olduğu gerekçesiyle, derdestlik nedeniyle davanın HMK’nın 114/ı, 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...- Dava, davacı şirketin ortağı olan davalıdan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, derdestlikten söz edilebilmesi için davaların taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekmektedir. Oysa, ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1267 Esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan dava, yönetim kurulu üyesi olan davalının sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davalının yönetim kurulu üyesi değil, şirket ortağı olması nedeniyle açılan işbu dava ile konuları farklı olduğundan derdest bir davanın varlığından söz edilemeyeceği nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ...- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.