Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8842 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11746 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2014/232-2015/32 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin .... .... no’lu, "DKY" ibaresinin ..., ..., 35, 36, 37, 39, 42. sınıflarda marka olarak tescili için ...’ne başvuruda bulunduğunu ancak, başvurunun "... ..." ibareli, ..... no’lu markaya benzer olduğundan bahisle 556 sayılı KHK’nın .../...-b m. uyarınca 37. sınıftaki tüm hizmetler yönünden reddedildiğini, anılan karara yapılan itirazın da ... YİDK tarafından reddine karar verildiğini oysa, markalar arasında KHK’nın .../...-b m. anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ... YİDK’in 2014-M-4384 sayılı kararının iptali ile tüm emtia ve hizmetler yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı başvurusu ile redde mesnet marka KHK’nin .../...-b m. anlamında benzer olduğu gibi, başvurudan çıkarılan 37. sınıftaki hizmetler de aynı veya aynı tür olduğundan YDİK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı marka başvurusunun “DKY" ibaresinden oluştuğu, "Y" harfinin sağ üst uzantısında yer alacak şekilde bir üçgen ilavesi mevcut ise de, bu ilavenin başvuruda bir şekil ya da logo algısı yaratmaktan uzak olduğu, redde mesnet 2012/87233 sayılı markanın da “.....” ibaresinden oluştuğu, "K" harfinin üzerine rastlayacak biçimde sol yönü kare sağ üst bölümü dış bükey dairesel çizgi ile oluşturulmuş, çizgilerin buluştuğu sağ alt köşeden içeriye doğru fışkıran damlalar algısı yaratan bir logonun da bulunduğu ancak, bu logonun markanın genel izlenimine hakim bulunan "DKY" harflerinden oluşan ibarenin önüne geçerek baskın bir genel algı oluşturmadığı, bu nedenle anılan şekil ilavesi dolayısıyla başvuru redde dayanak marka ile aynı sayılmaz ise de, ortalama tüketicinin genel izleniminin gerek redde dayanak markadaki "DKY" gerekse başvurudaki "DKY" sözcükleri üzerinde yoğunlaşacağı, bu nedenle işaretlerin ortalama tüketici bakımından hemen hemen aynı algılanacağı, öte yandan başvuru kapsamından çıkarılan 37. sınıftaki hizmetlerin tamamının redde dayanak marka kapsamında da yer aldığı, bu nedenle işaretler ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğu gibi, çekişmeli hizmetlerin de aynı/aynı tür hizmetler olduğu, somut uyuşmazlıkta başvurudan çıkarılan hizmetler bakımından 556 sayılı KHK'nın .../...-b m. yer alan red koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ... YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu marka başvurusu şekil ve kelimeden oluşan karma bir markadır. 556 sayılı KHK'nın .../...-b maddesi uyarınca ret kararı verilebilmesi için herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede markaların işaretleri ile kapsamlarındaki ürünlerin benzer olması gerekmektedir. Oysa, somut olayda başvuru ile redde mesnet marka arasında aynılık olmadığı gibi, ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik de bulunmadığından, başvurunun ilana çıkarılması ve redde dayanak marka sahibinin itirazına açılması gerektiğinden mahkemece, 556 sayılı KHK'nın .../...-b maddesi uyarınca iltibas değerlendirmesi yapılacak bir benzerliğin, aynı KHK'nın .../...-b bendi anlamında mutlak red sebebi kapsamında olmadığının ve KHK'nın .../...-b hükmü koşullarının gerçekleşmediğinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.