MAHKEMESİ : BALIKESİR 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2010/861-2013/1155Taraflar arasında görülen davada Balıkesir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/10/2013 tarih ve 2010/861-2013/1155 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin uluslararası taşımacılıkla iştigal ettiği dönemde, davalı ile arasında bir CMR Taşıma Sözleşmesi akdedildiğini, davalı adına bu sözleşmeden dolayı 14.12.2006 tarih 2.800 USD bedelli bir fatura keşide edilerek usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ancak davalının fatura bedelini ödemediğini ileri sürerek, 3.985,24 TL alacağın icra takip tarihi olan 07.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yetkili mahkemenin müvekkilinin ikametgahı mahkemesi olan Ankara Mahkemeleri olduğunu, davacının alacak talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin, davalı şirketten 14.12.2006 tarihi itibariyle 2800 USD x 1,42.- = 3.976,00.-TL alacaklı olduğu, davalı şirket 08.02.2007 icra takip tarihinde temerrüde düşmüş olduğundan, icra takip tarihinden itibaren dava tarihine kadar geçen süre için ticari temerrüt faizinin 3.262,85 TL olduğu, davacının taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle davalıdan 3.976,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne; 3.976,00 TL alacağın 15.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Davalı taraf davada zamanaşımı def'inde bulunduğu halde mahkemece bu hususta olumlu olumsuz karar verilmeden uyuşmazlığın esasıyla ilgili karar verilmesi doğru olmamış davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.